DEĞİRMENCİ

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com

İşittim ki günlerce yemeden duruyormuş,
Nefes dilenenlere çile buyuruyormuş…

Tarif ettiler gittim vardım bir değirmene,
Boşa dönüyor taşlar yoktu içinde tane…

Hikmetini sorunca; «Şahittir yetmiş sene,
Öğütürüm bitmedi ne kin bende, ne ene.»

Yarım sayılır dedi, kendi başına adam,
Saymalı her canlıyı ortak aşına adam…

Tüm serveti ibriği, seccadesi, tesbihi,
Bunların hesabını vermek kolay mı sahi?..

Bedduâdan kaçmalı nazardan kaçar gibi,
«Devâ duâdır.» demiş Kâinâtın Sahibi.

Zalim avcı zevkine bıldırcın, keklik vurur,
Çocuğu avutmaya anneler taş kavurur.

Minnacık peynir için Firavun buyruğuna,
Boyun büker yapışır farenin kuyruğuna…

İblis paslı ağuyu zemzem suyuyla yunar,
Cehennem ateşini altın kâsede sunar…

Ömür dediğin ne ki işte geldi geçiyor,
Amelinden gayrisi terk ediyor, kaçıyor…

Allâh’ın rahmetinden ümit kesmek küfürdür,
Fukarâya tebessüm sadakadır, zikirdir…

Midene kaya bağla kul hakkından uzak dur.
Tek kişilik hânende en zor hesabın budur…

Gıybet, ağza aldığın kardeşinin etidir,
Hoşgörü ömrümüzün bitmez bereketidir…

Herkesi bir gözle gör, üstün görme kendini,
Kendi derdin bilmeli başkasının derdini…

«Ne olursan gel!» demiş kucak açmış Mevlânâ.
Rengine bakmaksızın her inançtan insana…