EY İNKÂRCI!

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) tali@yuzaki.com

Ey inkârcı kör gâvur!
Ey enkaz yarınlı sur,
Sen istersen orda dur!
Senin depremin sana!
Benim önlemim bana!..

Çağırdım; «Buyur!» dedim.
«Hakîkat budur!» dedim.
İnanmazsan isteğim;
Senin tayfunun sana,
Benim meltemim bana!..

Uyuşturdun aklını,
Ziyân ettin aslını,
Bırak övme faslını,
Senin dağların sana,
Benim Nuh Gemi’m bana!..

Hudutsuzca hürriyet,
Zinâ nesli zürriyet…
Şu hayvanca zihniyet…
Senin çirkefin sana,
Benim mahremim bana!..

Sen iblisleşen pazar:
Zinâ, içki, fal, kumar…
Uzak dur, kokun zarar!
Senin yoldaşın sana,
Benim hemdemim bana!..

Satarsın, kılık kılık,
Devâ adlı hastalık…
Ben almam alık alık!
Senin mikrobun sana,
Benim merhemim bana!..

Hudâ’nın sözündeyim,
Rasûlü’n izindeyim,
Velîler dizindeyim,
Senin kof “etik” sana,
Benim erdemim bana!..

Hiç anlatma «evrim»i,
Unutmam ki ceddimi
Gerekliyse takdimi:
Senin maymunun sana,
Benim Âdem’im bana!..

Ben îmanlı şarklıyım,
Hakîkatli, haklıyım,
Tabiî senle farklıyım,
Batık bin kaos sana,
Benim sistemim bana!..

Benim ufkum âhiret…
Bu dünyâ, senin diyet…
Gömül! Olsun âfiyet!
Senin âlemin sana,
Benim âlemim bana!..

Bırak terlesin alın,
Benim endişem, yarın,
O taş kalbin anlasın:
Senin gafletin sana,
Benim özlemim bana!..

Kitâbın yalan-dolan,
İnanmaz alan-satan,
O ciltlerce sap-saman,
Dökük onca lâf sana!
«Elif lâm mim» bana!..

Bu dünyâda mal, vebal…
Yetip artıyor, helâl,
Zehirdir haram, sen al!
Senin milyarın sana,
Benim dirhemim bana!..

Söz aslında mü’mine,
Şuur verse kendine,
Küfür yağsa der yine:
Senin gündemin sana,
Benim gündemim bana!..

Berâber bu beldede,
Berîyiz o vâdede…
Ve mahşer yerinde de,
Senin mâtemin sana,
Benim bayramım bana!..

Eğer sen de müslümân
Olursan, buyur her an!
O an, kardeşiz, inan!
Senin dertlerin bana,
Benim perçemim sana!..

İnanmazsan Allah’a,
Şu Tâlî, ne der daha,
Düşersen o eyvaha;
Senin âteşin sana,
Benim zemzemim bana!..

Vezni: mefâîlü / fâilün

Mayıs 2011, İstanbul-Antalya