İLİM TALİPLERİNE TAVSİYELER
Doç. Dr. Seyit AVCI seyitavci1968@mynet.com
Usûlsüz vusûl olmayacağı gibi, âdâb ve erkândan mahrum bir ilim talibi de olamaz. İlim taliplerinin başarılı olabilmeleri için dikkat etmeleri gereken bazı kurallar, ilke ve esaslar vardır. Bunların başında niyet gelir:
1. NİYET
Niyet, bir işi Allah rızâsı için yapmayı kastetmektir. Bu bakımdan niyet; işlerin özü, amellerin rûhudur. O olmadan yapılan amellerin kıymet ve ehemmiyeti olmaz. İlim tahsiline başlayan herkes; başta Hakk’ın rızâsını kazanmayı, bu inançla halka hizmet etmeyi kendine gaye edinmelidir. Bu şekildeki bir düşünce, hayatı anlamlı hâle getirir. Zira Rasûl-i Ekrem Efendimiz’in ifadesiyle:
“Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa, Allah Teâlâ onu cennet yollarından bir yola yönlendirir.”1
Demek ki ilim taliplerinin yolu cennet yoludur. Onlar Allâh’ın yolunu öğrenmek, o yola girmek için ilim tahsilini tercih etmişlerdir. Bu anlayış, insanı hayırlı hizmetlere motive eder. İnsanın hayata bakış açısını değiştirir. Şevkini ve zevkini artır. Nasıl artırmasın ki göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklar, ilim talipleri için duâ eder hâle gelirler.
2. TEVEKKÜL
İlim taliplerinin dikkat etmesi gereken kurallardan ikincisi tevekküldür. Tevekkül; her hususta Allâh’a dayanıp güvenmek, sebeplere sarıldıktan sonra sonucu O’na bırakmak demektir. Tevekkül; Allâh’ın yardımına, çalışanın emeklerini boşa çıkarmayacağına, sevabını, ücretini tam vereceğine, duâları kabul edeceğine, âdil olduğuna ve haksızlık etmeyeceğine inanmak ve güvenmektir. Bütün işleri kurallarına uygun olarak yaptıktan sonra gerisini Allâh’a bırakmaktır. Sebeplere sarıldıktan sonra gerisini Allâh’a bırakana Allah kâfîdir. Onu korktuklarından emin, umduklarına nâil eyler. Bu hususta Allah Teâlâ;
“Allâh’a karşı saygılı davranana Allah bir çıkış ve kurtuluş yolu gösterir ve onu hiç beklemediği yerden rızıklandırır.” buyurmuştur.2 Ne var ki biraz sabredip olaylara göğüs germek, tahammüllü olup direnç göstermek gerekir. Zira Allah Teâlâ kendi yolunda çalışıp çabalayanlara kendisine ulaşan yolları göstereceğini va‘detmiştir.3 Hadîs-i şerifte Allâh’a hakkıyla tevekkül edenleri, Cenâb-ı Hakk’ın, kuşları doyurduğu gibi doyuracağı haber verilmiştir.4 Her varlığın rızkını veren yüce Yaratıcı, ilim taliplerini de kimsesiz bırakmaz.
Allah Teâlâ’nın kendi katından rızıklandırdığı Hazret-i Meryem5 ve kendi yolunda fedâkârlığı seçtikleri için, rahmetiyle kuşattığı, işlerinde kolaylık ihsân ettiği Ashâb-ı Kehf6 ilim talipleri için misal olmalıdır. Fakat tevekkülün şartı başta çalışıp çabalamak, sebeplere tevessül edip gayret etmektir.
3. ÇALIŞMAK
İyi bir ilim talibi, verimli bir ilim adamı olabilmenin yolu; ciddî ve sürekli bir şekilde çalışmaktan geçer. Emek olmadan yemek olamayacağı gibi, ilim yolunda ciddî mesailer harcanmadan da ilim adamı olunmaz. Zevk u safâya, paraya pula alışanların ilim öğrenmeleri mümkün olmaz. İlim fedâkârlık gerektirir. Ama bu fedâkârlığın da sınırları vardır. Her şeyin hakkını vermek, kimseye haksızlık etmemek gerekir. Dengeyi, itidali elden bırakmamak, ölçüyü kaçırmamak lâzımdır. Zira başkalarının hak ve hukukuna da saygı göstermek gerekir.
4. HOCAYA SAYGI
İlim taliplerinin dikkat etmeleri gereken hususlardan bir diğeri de ders okudukları hocalarına karşı hürmette kusur etmemeleridir.
Samimî bir hoca baba yerindedir. Hocanın ilim ve irfanı öğrencisinin en iyi şekilde yetişmesine vesile olur. Bunun için öğrencinin hocaya saygı göstermesi, ona lâyık olduğu şekilde ihtiramda bulunması gerekir. Bu hususta aşırı gitmediği gibi, kusur da etmemelidir.
Bilhassa ilâhiyat öğrencileri edep yönünden insanların en üstünü olmaya özen göstermelidirler. Zira onlar, Kur’ân ve Sünnet ahlâkı ile ahlâklanması gereken insanlardır. Dînî ilimleri öğrenmek isteyenler, dünyanın en üstün işine talip olmuşlardır. Kendilerinin de insanların en olgunu olmaları gerekir. Eskiler ilmi öğrendikleri gibi, ilim ehlinin usûl ve yaşayışlarını da öğrenmeye dikkat etmişlerdir. Bütün bunlar; çokça bilgi öğrenmekten daha ziyade; hocaların edebiyle edeplenip olgunlaşmanın, onlara saygı göstererek ilim yolunda ilerlemenin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
5. BİLDİĞİYLE AMEL ETMEK
İlim taliplerinin dikkat etmesi gereken noktalardan bir başkası da bildikleriyle amel etmeleridir. İlimden maksat ameldir. İlmiyle amel edenlere Allah, bilmediklerini de öğretir. Dînî ilimlerde tahsil görenler; bu bilgileri sırf başkalarına rivâyet edip aktarmak için değil, onlara riâyet edip yaşamak için öğrenmelidir. Bilgileri rivâyet için öğrenenler çok olmakla birlikte bilginin gereğine riâyet edenler azdır. Zira bir hadîs-i şerifte;
“Ulemânın himmeti riâyet, sefihlerin gayreti rivâyet içindir.” buyurulmuştur.7
İlim erbabı olanlar, öğrendikleriyle amel etmelidirler. Gerçek âlimler, bildikleriyle amel eden kişilerdir. Böyleleri hikmet ehlidir. Hikmet ehli olan kişiler de kendilerine pek çok hayrın verildiği kimselerdir.8 İlmin gereği olan amelleri yapmak insana istikamet kazandırır. İstikamet ise en büyük kerâmettir. Îman etmek güzel bir davranış olmakla birlikte, îmânı istikametle süslemek daha güzeldir. Nice îman edenler vardır ki, istikamet sahibi değildirler. Hâlbuki îman gibi yüce bir değer, istikamet ve doğruluk gibi bir nitelikle birleşirse bir bütünlük arz eder. İstikamet üzere yaşamak, fevkalâde dikkat ve gayret ister. Bunun için Hak Teâlâ, Efendimiz’e;
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” hitabında bulunmuştur.9
Doğru yolda olan Peygamber’e doğru olmasını emretmek, O’ndan doğrulukta devam etmesini istemektir. İlmin gereğini yerine getirmek, insanın olgunlaşmasına, ahlâkî bakımdan kemâle ermesine vesile olur.
6. GÜZEL AHLÂK
İlim taliplerinin dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan bir diğeri de güzel ahlâk sahibi olmaktır.
Güzel ahlâk; iyilikleri benimsemek, kötülüklerden uzak durmaktır. Daha geniş ifade ile güzel ahlâk; insanlarla güzel geçinmek, onlara kendini sevdirmek, merhamet etmek, onların sıkıntılarına katlanmak, yaptıkları kötülüklere sabretmek, güler yüzlü olmak, kibirlenmemek, şiddet göstermemek, öfkelenmemek ve azarlamamaktır.
En güzel ahlâka sahip insan, Peygamber Efendimiz’dir.10 İlim talipleri de peygamber vârisi olduklarına göre onlar da en güzel ahlâka, en iyi huylara sahip olmalı, herkese örnek olacak davranışlar sergilemelidirler. Allah Teâlâ güzel davranışları sever, çirkinlerini sevmez. Son Peygamber’ini de ahlâkî güzellikleri tamamlamak için göndermiştir. İlim talipleri de bu yolda yürümelidirler.
7. HİZMET
İlim taliplerini büyük hizmetler beklemektedir. Kendisinde iyi niyet, Allâh’a tevekkül, gayret ve çalışma, büyüklere saygı, bildikleriyle amel ve güzel ahlâk gibi üstün özelliklerin bulunduğu kişiler, bu enerjilerini Hakk’a hizmet yolunda kullanmalıdırlar. Bu hususta hiçbir fedâkârlıktan kaçınmamalı, hiçbir kınayanın kınamasından korkmadan, ölçü ve itidali de elden bırakmadan İslâm’a hizmet için çalışmalıdırlar. Gereksiz ve faydasız işlerle uğraşmaktan uzak durmalı, lüzumlu ve yararlı hizmetlere koşmalıdırlar.
Kısaca; ilim talipleri din uğrunda fedâkârlığa hazır olmalı, fedâkârlığın yanında vefâkârlığı da elden bırakmamalıdırlar.
_______________
1 Ebû Dâvûd, İlim, 1; Tirmizî, İlim, 19.
2 et-Talâk (65), 2-3.
3 el-Ankebût (29), 69.
4 Tirmizî, Zühd, 33.
5 Meryem (19), 22-25.
6 el-Kehf (18), 16.
7 İbn-i Abdilber, Câmi, II, 6; Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, VI, 356.
8 el-Bakara ( 2), 269.
9 Hûd (11), 112.
10 el-Kalem (68), 4.