HOYRATLAR
NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com
“Bilmirem gardaş mısan?
Yoksa gara daş mısan?”
Dağda yaban gülüyem,
Lâlesi, sümbülüyem,
Menim içim gan ağlir,
El sanır ki gülüyem…
İli Türkmeneli’yem,
Musul’lu, Kerkük’lüyem,
«Türkmen» derler adıma,
Türklük için deliyem…
Hasretim gülde galdı,
Bülbülüm dalda galdı,
Herkesin yârı geldi,
Menim ki yolda galdı…
Şehid düşmüş atası,
Anası tutmuş yası,
Her çocuk güler oynar,
Ağlar Türkmen balası…
Gardaş bize ne oldu?
Goncayken gülüm soldu.
Gözlerdim tez gelesen,
Gözlerime kan doldu…
Gurban olam men sene,
Gardaş idik bin sene,
Şu dağları aşıp da;
Bir yanıma insene…
Gör ki hâlim nicedir?
Âhım hece hecedir.
Neçe bahar nece yaz,
Her gün kara gecedir…
Yollar mı yılan oldu?
«Turan» mı yalan oldu?
Ne beklirsen can gardaş,
Kerkük’üm talan oldu…