EMSALSİZ KÂR

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ)

Baktım sırlı aynaya:
Bülbüle gam; güle naz.
Döndüm nankör dünyaya;
«Ağlayan çok gülen az.»

Yârda vefâ kalmamış,
Seven huzur bulmamış,
Yâren selâm almamış,
Nere gitmiş hoş avaz?

Nur görünmez yüzlerde,
Dert var, derin izlerde,
Kir gizli dehlizlerde,
Onca günah, sevap az.

Kul kula etse hile,
Zulmeden çeker çile,
Boş ambarda, boş kile,
Yok orada imtiyaz.

Nefis kulu öşürür,
Hâlden hâle düşürür,
Bazen haddi aşırır,
Varken Hak’tan hak ikaz.

Ne yamandır pis «ene»
Koymaz temiz bir sîne
Delikten geçmez iğne (!)
Var kuyunu kendin kaz!

Olmazsa «Gül» rehberin,
Yoksa hayra eserin,
Umma cinandır yerin,
Yakar seni kör alaz.

Niyazkâr’ım bir düşün!
Hem kolay, hem zor işin,
Kul ol Mevlâ’ya peşin,
Emsalsiz kârdır niyaz.