56. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız,

Eğitim mevsiminin başlangıcındayız… Çocuklarımızı okullarına bin bir umutla gönderdiğimiz mevsim.

Bugün eğitimin lüzumunu artık herkes kabul ediyor.

Fakat hangi eğitim? Nasıl ve niçin eğitim?

Bilginin kıymetini herkes takdir ediyor. Fakat hangi ilim, hangi bilgi?

Bu sorular etrafında evlâtlarımızın günümüz eğitim ve öğretim anlayışıyla gerçekten ihtiyaç duydukları edep ve terbiyeyi, mânevî ilmi tahsil edebileceklerinden emin miyiz?

Yoksa ışıltılı, yaldızlı maskesiyle, kanlı, acılı, abus çehresini kapatan tek dişi kalmış canavarın, kapitalist-materyalist medeniyetin, daha fazla sömürmek ve daha fazla semirmek için vasıta gördüğü, tek kanatlı, mânâdan koparılmış, kupkuru bilgisini edep ve terbiyeden, şükür ve tefekkürden mahrum hâlde kitap yüklü merkepler gibi yüklenmeye mi yolluyoruz onları?

Kur’ân ilmi dahî; dilden-boğazdan aşağıya, sîneye-gönle inmezse, sahibine lânetten başka bir şey getirmiyor. Günümüzde bilgi-eğitim-tahsil diye sarıldığımız, yücelttiğimiz; her duâda arzu edilen faydalı ilim mi, her nefes Allâh’a sığınılan faydasız ilim mi?

Bu eğitim sezonu başında, bu sorular etrafında, «Maskeli Medeniyet»e dikkatinizi çekmek istedik. Deccal’in sahte cenneti gibi, ışıltısıyla nesillerimizi kandırmaya çalışan faydasız, edepsiz, mâneviyatsız ilim ve âkıbetine… Bizim medeniyetimiz, maske değil edep tâcını takar, terbiye hırkasına bürünür, takvâ libâsını kuşanırdı. Onun ilim ve irfanı, kalbe inen ve gönle sinen ve insanı kâmil insan olma yolunda tekâmül ettiren bir vasıftaydı.

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; Faydasız Eğitim ve; «Maskeli Medeniyet»in dünya mazlumlarının başına neler getirdiğini, Afrika’dan, Çin’den misallerle ortaya koydu ve İslâm’ın faydalı ilim tahsilinin neticesinde müslümanların Hayber’de, düşmanı tarafından alkışlanan adaletini nazarlara takdim etti.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi, «İnsan Olmanın Şartı: Mânevî İlim ve Edep» başlıklı makalelerinde, faydalı ilimle hassaslaşan muttakî gönüllerden misaller eşliğinde, tahsil edilmesi lüzumlu olan hakikî talim ve terbiyenin ehemmiyetini kaleme aldı.

Ayla AĞABEGÜM, âdâb-ı muâşeret ve münevver mes’ûliyetine temas etti. Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI, eğitimde sözden de önceyi, «Bakıştan Anlama» eğitimini işledi. Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ; bilgi ile uygulamanın, nazariye ile pratiğin kaynaştırılmasının önemini yazdı. H. Kübra ERGİN, Mâneviyat ile dehâ arasındaki irtibatı ele aldı. Aydın TALAY ve B. Cahit ÖZDEMİR, edebin mâzîmizdeki kuvvetli mevkiine temas ettiler.

İrfan ÖZTÜRK Hocaefendi, bir Hak dostunun, nefsinin süflî emellerinin peşine düşmüş bir bendesini nasıl tedip ettiğine dair bir yaşanmış hâdiseyi kaleme aldı. Prof. Dr. Ömer ÇELİK; Lokman Hakîm’in, evlâdını terbiyesini işledi. Ahmet ZİYLAN ise, bilgi ve tecrübe edinmenin öneminin ve bilgi sahibine yakışan tevâzuun altını çizdi.

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK’ın, Sadettin KAPLAN’ın kaleminden edebî çalışmalar; Can ALPGÜVENÇ, Ahmet MERAL, Handenur YÜKSEL’den tarih yazıları, Âdem SARAÇ, Dr. Naif ÖZKUL ve Doç. Dr. Seyit AVCI’nın karakter makaleleri ile Yüzakımız bu ay da dopdolu…

Ve şiirler… Edebiyatı asla edepten ayrı düşürmeyen Yüzakı şairlerinden, yüz kızartmayan yüz ağartan edebî mahsuller… Mürâât-ı edep şartıyla girilen nâ’t-ı şerif vadisinde, takdim edildiği kapıya lâyık olmak iştiyakında mısralar… Nazmın âhengiyle, mânânın derinliğiyle ve alın terinin simyasıyla terbiye edilmiş, damıtılmış, demlenmiş mısralar…

Canavar medeniyetin maskesini kaldırıp, faydalı ilme, edep ve terbiyeye, mâneviyata yönelecek bir tahsil…

Huzurlu bir istikbâle götürecek yegâne yol…

Takdim

Yüzakıyla…