Sadaka Vermeyi Kolaylaştıran Bilgi: RIZIK ALLÂH’A AİTTİR

Dr. Âdem AKIN – Muhammed YETİM

VASİYET 30/B

Cimri olmaktan sakın. Çünkü cimrilik seni dünyada ve âhirette helâk edici felâket uçurumlarına sürükler.

Seni cömertlik ve tasadduk ehli yapacak olan şey, ancak ilminle amel etme dirayetindir. Çünkü ilim sayesinde şunu bilirsin:

Yerlerin ve göklerin bütün ahalisi toplanıp seninle rızkın arasına girmek isteseler buna güçleri yetmez ve senin (ezelden takdir olunmuş olan) rızkını senden başkası yiyip içemez ve kendine maîşet edinemez.

Ve yine şunu bilirsin:

Yerlerin ve göklerin bütün ahalisi toplanıp rızkı senin elinde bulunan bir kişi ile rızkı arasına girmek isteseler yine buna güçleri yetmez ve senin elinde bulunan bu rızık mutlaka o kişiye ulaşır. Çünkü bu, senin değil ancak o kişinin gıdası ve maîşetidir. Bu sebepten aklına sadaka vermek fikri düşer düşmez mutlaka sadaka ver ve böylece (senin elinden çıkıp gerçek sahibine ulaşması mutlaka mukadder olan bu rızkı, elinden zorla çıkmadan önce kendi rızanla infak etmen sûretiyle) sen cömertlik vasfıyla vasıflanıp (dünya ve âhirette) övülesi bir şâna sahip ol.

Çünkü senin sadaka olarak verdiğin bu şey zaten Allah katında gerçek sahibi için takdir edilmiş bir haktır (ve bu hakkın yerini bulması kaçınılmazdır).

İşte sen bu malın elinden çıkmasının zaten kaçınılmaz olduğunu bildiğinde (ve buna göre hareket edip o malı sadaka sûretiyle elinden çıkardığında) cömertler arasına katılıp sadaka ehli defterine kaydediliyor ve böylece övülmüş bir şâna sahip oluyorsun.

Ancak böyle yapmayıp o şey tereddüt ve çekişmeyle elinden çıkar, nefsin o mala takılıp kalır ve sen de buna rağmen kendini, o malın rahatlığa kavuşturduğu kişiden üstün görmeye çalışırsan bu kör cehâlettir, ahmaklıktır. Başkasının sana karşı ahmakça davranmasını istemiyorsan, başkasına karşı da ahmakça davranma.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Allah Teâlâ’ya sığındığı şeyler arasında cehalet de vardı ve O, bu hususta şöyle yalvarmaktaydı:

“Ey Allâh’ım! Cahillik etmekten (ahmaklıktan) ve bana karşı cahilce (ahmakça) davranılmasından Sana sığınırım.”

Bil ki senin hakkında, ilim muktezâsınca hüküm veren kişi, sana insaf etmiş demektir.