VAKIF, İNFAK VE HİZMET İNSANI

Memleketimiz bir gönül insanını daha dâr-ı bekāya uğurladı. Nevşehirli Hüseyin Efendi 19 Mayıs 2008 günü Hakk’a yürüdü. Sevenleri, Hüseyin Efendinin Cenâb-ı Hakk’a, Habîbullâh’a ve Hak dostlarına olan engin muhabbetini, doğruluğunu, vefasını, helâl lokmaya, kanaate, elinin emeğiyle geçinmeye ihtimamını hayırla ve hasretle anıyorlar.

İşte Hüseyin Efendinin hasletlerinden bir demet:

Bir Mevlânâ âşığı olan Hüseyin Efendi genç yaşlardan itibaren mâneviyat iştiyakı içinde olmuş, hayatını buna uygun bir şekilde geçirmişti.

Edebiyata ve milletimize kıvam veren güzel şiirlere de çok düşkün idi.

Hüseyin Efendi her zaman el emeği ile geçinmeye önem verirdi. Kimseye yük olmak istemez, “Hepimiz yolcuyuz, azığımızı hazırlamalıyız.” derdi. Dünyaya değer vermezdi. Babasından kalan mirastan dahî borçlarını ödeyecek kadarını alıp gerisini kabul etmemişti.

Hüseyin Efendi, kendisine Kur’ân öğreten hocasının evlâdının önünden geçmeyecek kadar vefakâr bir hürmet ve zarafet insanıydı.

Hayatında para biriktirmeyi hiç sevmeyen, kendine ait bir evi olmayan, zühd ve takvâ içinde bir ömür süren Hüseyin Efendi, çocuklarının yaptırdığı evi de satıp parasını bir hayır kurumuna vakfetti. Vasiyeti de yine bir tarlanın hayır işlerine vakfı oldu.

Mâneviyatla ve hizmetle yoğrulmuş bir ömrün hüsn-i hâtimesinde, sekârat hâlinde dahî, son ânına kadar zikirle meşgul olan Hüseyin Efendinin son nefesi de kelime-i şahâdet oldu.

İşte «Beşikten Mezara» eğitimin imtihanından -inşallah- muvaffakiyetle şahâdetnâmesini almış bir gönül insanı…

Cenâb-ı Hak rahmet eylesin; sevenlerine, yakınlarına sabr-ı cemil ihsan buyursun.

Âmîn!..