OSMANLI’YA MERSİYE

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN)

Sen gittin ey sultanım kâğıtta fermân kaldı…
Leventlerinden yetim binlerce umman kaldı…

Barbaros gemilerle selâmlar Akdeniz’den
Topkapı Sarayı’nda bitmeyen hazan kaldı…

Âlemdeki her gülün özlediği bahçendi
Şimdi gül ve bülbülde bir sonsuz hicran kaldı…

Kuş görmeyen saraylar duvarda mahpus hâlâ
Rüzgârlar saraylarda kaç asır mihman kaldı…

Cem‘ edip nice aklı emrine râm eyledin
Ukalâ’dan her akla bir başka derman kaldı…

Her ânın bezm-i aşkta şuarâya ilhamdı
Şiirlerin övdüğü yaşanan cinan kaldı…

Kucak açtı İstanbul sevgilisi Fatih’e
Güller atan kızlardan bir tutam reyhan kaldı…

Yedi tepe vecd ile yüklendi kubbeleri
Yedi kat Arş’tan inen ilâhî ezan kaldı…

Mührünü vurdu arza aşk ile kubbe kubbe,
Tarihlerin tahtında bir Mimar Sinan kaldı…

Gam dağıtan çeşmeler Dest-i Muhammed idi
Bağrında bin yarayla davet-i iz’an kaldı…

Bâkî ile Nef‘î’den gururla aktı şiir
Söz bilmeyen Nedim’den derin bir irfan kaldı…

Genç yaşında dünyaya sırt çevirdi Şeyh Gâlib,
Ak düşmeyen bir sakal ve inci sühan kaldı…

İstanbul’un ufkunda yükselen türbelerde,
Peygamber’in sevdiği kaç kutlu hakan kaldı…