ROPÖRTAJ – Onlar İçin Çok Şey Değişecek!

Bir kurban bayramı daha yaklaşıyor. Cenâb-ı Hakk’a niyet ve kulluğumuzu arz edeceğimiz, huzuruna gönlümüzü sunacağımız bir kurban bayramı… Bu bayramda, yapacağımız çok küçük yardımlarla, pek çok insana hayatî imkânlar hazırlamış olacağız.

Nasıl mı? İşte sizi, kısa adı IBS olan İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneği’nin Başkanı olan Bünyamin ÇİL ile yaptığımız röportajla baş başa bırakıyoruz.

Yüzakı: Bünyamin Bey, öncelikle adını sıkça duyduğumuz IBS’in anlamını sormak istiyoruz. IBS, ne demektir?

Bünyamin ÇİL: IBS, derneğimizin «İstanbul International Brotherhood and Solidarity Association» şeklindeki İngilizce yazılışının baş harfleri… Bu da «İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneği» demek… Yurtiçi ve yurtdışındaki münasebetlerimizde kullanım kolaylığı ve tanınma imkânını artırdığı için kısaltılmış şekli olan IBS’i daha fazla kullanıyoruz.

Yüzakı: IBS ismini uzun bir zamandır, aralıklarla duyuyoruz. Ama son birkaç yıldır, daha çok faaliyette bulunmaya mı başladınız, yoksa kendinizi tanıtmak için biraz daha emek mi sarf ediyorsunuz?

Bünyamin ÇİL: Aslında ikisi de doğru. Şöyle izah edeyim, derneğimiz, 16.03.1994 tarih ve 94/5502 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuş olmasına rağmen uzun yıllar faaliyetleri sınırlı kalmıştır. Ancak son yıllarda IBS, devletimizin sağladığı kanunî alt zemin ile yurtdışına yönelik hizmet ve yardım faaliyetlerine büyük bir önem vermiştir. Sırasıyla Aceh (Endonezya), Lübnan, Pakistan ve Afrika gibi bölgelere yönelik büyük kampanyalarla yardımlar toplamış ve ilgili bölgelere ulaştırmıştır, ulaştırmaya da devam etmektedir. Son bir-iki yıldır da, çok büyük çaplı uluslararası kurban organizasyonlarından yüzünün akıyla çıkmıştır.

Görüldüğü üzere, katlanarak büyüyen bir ivmeyle hizmetlerimiz artmış, biz de bu artışa paralel bir şekilde tanıtım faaliyetlerimizi genişletmiş bulunuyoruz.

Yüzakı: Tanıtım faaliyetleri demişken, bu konuyu biraz daha açabilir miyiz? Takip edebildiğimiz kadarıyla radyo ve televizyon programlarında da derneğinizi tanıtma fırsatı buldunuz.

Bünyamin ÇİL: Evet. Geçen yıl kurban faaliyetlerimiz sebebiyle 4 kıtada, birçok ülkeye gittik. Pek çok tecrübe edindik. Oralardan insanımıza güzel hâtıralar ve duygularla döndük. O topraklarda, başka insanların kötü niyet ve çıkarlarına kullanmak üzere götürdükleri yardım ve hizmetlere karşılık, bizim, insanı merkez alan ve sadece Allah rızâsını gözeterek götürdüğümüz yardımlar, çok büyük ilgi gördü. Türkiye’den o bölgelere giden, bizim de aralarında bulunduğumuz birkaç hayır kuruluşu, âdeta bölgenin ve insanların çehresini değiştirdi. Ayrıca hizmet ve faaliyetlere getirdiğimiz standartlar, ister istemez uluslararası diğer yardım kuruluşlarını da zorlamaya başladı. Ülkemiz ve insanımız adına bu ve benzeri güzel gelişmeleri yine hayır sahibi ve cömert gönüllü insanlarımızla paylaşmak istedik.

Ülke çapında yayın yapan radyo ve televizyonlarda programlara davet edildik, katıldık. Yaptıklarımızı, yapacaklarımızı anlattık. Yaşadığımız güzel hâtıraları paylaştık. Anlatmaya da devam edeceğiz.

Yüzakı: Acaba hangi programlara katıldınız?

Bünyamin ÇİL: İlk olarak iki ay kadar önce TV 8’de, gündüz saatlerinde bir programa davet edildik. Geçtiğimiz ay da, Dost TV’de, Moral FM’de ve Haber 7’de programlar oldu. Çeşitli gazete ve dergilere de röportajlar verdik.

Yüzakı: Bu programlarda izleyicilerden size ulaşan mesajlar oldu mu? Derneğin tanınması size ulaşan yardımları da etkiledi mi?

Bünyamin ÇİL: Çok oldu tabiî… Kimi vatandaşlarımız daha önce bizden haberdar olamadıkları için üzüldüklerini söyledi, kimisi de gönüllü olarak faaliyetlerimizde yer almak istediklerini ifade etti. Tabiî bu programların, derneğimize ulaşan yardımların artmasına da önemli faydası oldu. Özellikle Ramazan ayına denk gelmesi, bizim faaliyetlerimize büyük destek oldu. Gelen bu yardımlarla başta Afrika olmak üzere Aceh, Azerbaycan, Balkanlar ve Brezilya’da binlerce insana ulaşacak şekilde iftar sofraları kurduk, erzak paketleri dağıttık, aynî ve nakdî yardımlar yaptık. Bu çalışmalarımızı da internet sitemizde geniş şekilde halkımıza aktardık.

Yüzakı: Şimdi bir kurban bayramı arifesindeyiz. Bugünden kurban bayramı için neler söylemek istersiniz?

Bünyamin ÇİL: Geçenlerde bir kitapta okumuştum. Okyanus sahillerinde bir ülkede gel-git sebebiyle sahile binlerce denizyıldızı vurmuş. Sahil boyu uzayıp giden denizyıldızları, dalgalar vurunca kıpırdanıyor, ama dalga geri çekilince durgunlaşıyormuş. Onların bu hâlini gören yaşlı bir adam, sahil kenarındaki denizyıldızlarını bir bir denize atmaya başlamış. O esnada oradan geçen orta yaşlı birisi, yaşlı adamın yaptığını garipsemiş ve:

“–Amca, neden kendini yorup duruyorsun, bu denizyıldızları atmakla biter mi? Bak, sahil boyu binlercesi var. Ne kadarını suya atabilirsin ki? Ha bir tane eksik, ha bir tane fazla… Ne değişecek ki?” demiş.

Yaşlı adam, yerden bir tane daha denizyıldızı almış, denize fırlatmış. Sonra da:

“–Bak, onun için çok şey değişti.” diye karşılık vermiş.

Gerçekten âfetlere maruz kalmış öyle ülkelere gidiyoruz ki, hangisine, nasıl yetişeceğimizi bilemiyoruz. Her biri sahile vurmuş denizyıldızları gibi… Belki hepsini kurtarmaya, durumlarını düzeltmeye, hayata tekrar döndürmeye gücümüz yetmiyor, ama cüz’î yardımlarımızla bir tanesine bile ulaşmak, onun hayatını tamamen değiştiriyor. Belki biz yaptığımız yardımı azımsayabiliriz:

“Beş liradan ne olacak? Bir kurbandan ne çıkar ki?!..” diye… Ama öyle değil… Bir lira, on lira, bir parça et, bir damla su, bir tane ilâç onlar için bambaşka bir hayatın başlangıcı olabiliyor. O yüzden herkes gücü yettiği kadar… Az veya çok… Bunun ölçüsü kişiden kişiye değişir. Kimi milyarlar bağışlar, ama imkânlarına kıyasla bağışlamış olduğu miktar azdır; kimi ekmeğini bölüp gönderir, başka bir şeyi olmadığı için bu çoktur.

Ayrıca kimin yardımının Allah katında daha değerli olduğunu bilemeyiz. Ya da bir insanın kendisinin ihtiyacı varken mi, yoksa ihtiyacından fazlasından vermesinin mi Allah katında daha makbul olacağını kimse bilemez. Sonuçta hepimiz, gücümüz nispetinde sorumluyuz. Bizim buzdolaplarımız yiyeceklerle dolu iken, onların açlıktan ölmesi herkesin düşünmesini gerektiren bir durum… Ufak bir harcamamızdan fedakârlık yaparak orada birçok kişiyi açlıktan kurtarabiliriz. Bu da bizim Arş-ı Âlâ’ya çıkan amelimiz olur. Meselâ; keyfî bir gezimizden vazgeçip arabamızın deposunu bir kez dolduracak parayı bir kurban olarak onlara gönderebiliriz.

Yüzakı: Bu çok büyük sorumluluk… Sizlere de tam burada ihtiyaç var herhâlde…

Bünyamin ÇİL: Şüphesiz. Çünkü günümüzde insan, vakit ayırıp tek başına kapı kapı dolaşarak ihtiyaç sahiplerini arayıp bulamaz. Yine dünyanın diğer coğrafyalarında, en temel ve zarurî insanî ihtiyaçları için kıvranan kimselere tek başına ulaşması zordur. Sivil toplum kuruluşları, vakıf ve dernekler bunun için kurulur ve yaşatılır. Onlar, toplumun vicdanıdır. Kanayan yaralara, yardım dileyenlere, âfete maruz kalanların imdadına; toplumu temsilen ulaşırlar, ulaşmalıdırlar. Onların sorumluluğu da burada başlar. Kendisine verilen emanetleri, en güzel, en verimli bir şekilde en çok ihtiyacı olanlara ulaştırmak!..

Biz, IBS olarak bu sorumluluğun bilincindeyiz. İçinde yaşadığımız coğrafyanın zorluklarını ve mes’ûliyetlerini biliyoruz. Âlicenap halkımızı tanıyoruz ve seviyoruz. Onları en güzel bir şekilde dünya çapında temsil etmenin onurunu ve sorumluluğunu üzerimizde hissediyoruz.

Yüzakı: Bu seneki kurban faaliyetlerinizi nerelere yönlendirmeyi düşünüyorsunuz? Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Bünyamin ÇİL: Geçen sene faaliyet ve organizasyonlarda bulunduğumuz yerlere yenilerini eklemek istiyoruz. Bildiğiniz gibi kurban bayramı günleri, birkaç günden ibaret… O sayılı günler içinde kurbanı bulup kesip dağıtmak zorundayız. Biz, bütün organizasyonumuzu buna göre hazırladık. Ama gidilen bölgelerde kalıcı hizmetler yapılabilmesi için, meselâ Afrika’da en çok ihtiyaç duyulan şeylerden birisi olan su kuyularının açılabilmesi için, senenin her vaktinde bağış ve yardımlara ihtiyaç var.

Biz yardımsever ve duyarlı halkımızı, gerek kurban bayramında ve gerekse senenin bütün vakitlerinde bu dünya çapındaki «hayır hareketi»ne davet ediyoruz. Allah, niyetlerini şimdiden kabul etsin. İmkânı olanlar, az-çok demeden bağışlarıyla, imkânı olmayanlar ise dualarla ve eşine-dostuna tavsiyelerle bize yardımcı olabilirler.

Yüzakı Dergisi’ne de, derneğimizi tanıtmak için böyle bir fırsat verdiği için teşekkür ederiz.