Hayat Yolu

HANOĞLU (Abdülaziz DUMAN)

Gündüzler çekilirken zaman penceresinden,
Bir siyahlık düşecek o bulut gözlerine.
Zirveye çıktığında yorgun düşecek beden,
Vücut ağır gelecek o yorgun dizlerine.

Büyümüş de küçülmüş bedende bebek gibi,
Baharlarda uçuşan renk renk kelebek gibi,
Güzel ömrün sonunda masum bir melek gibi,
Bak nasıl nur yağıyor ak sakal yüzlerine!

Ölüm sana ıraktı, sen ölüme ıraktın,
Geriye bak ey fânî, dünyada ne bıraktın?
Eğer ki karanlıkta sönmeyen bir mum yaktın;
Ulaşırsın güneşin silinmez izlerine.

«Elestü?» suâline bizler: «Belâ!» demişiz,
Allah’tan gayrisine sadece: «Lâ!» demişiz,
Semâdan ne gelirse ona: «Âlâ!» demişiz;
Her hücremiz kulaktır Rabbimin sözlerine.

Hatırlarız mazide yaşanılan günleri,
Hatırlarız her şeyi, yarınları dünleri,
Sarıp da acı, neşe, sevinç ve hüzünleri,
Kalbi mekân eyledik sevdânın közlerine.

Hanoğlu der ömrümün hazanlı baharında,
Pişirmişim sevdâmı derûnumun hârında,
Hayata böyle erdim, ölümün civarında,
Erdim bu cemre ile özlerin özlerine…