24. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız,
Geldik 24’üncü sayımıza. Yüzakı’yla iki yıl geçti. Üçüncü yılımıza yepyeni bir format ve dolu bir muhtevâ ile giriyoruz. Bu, bizim için büyük bir mutluluk. Ölümlü dünyada ölümsüz işler yapabilmek kadar güzel bir şey yok. Hayat ve ölümsüzlük, aslında bu noktadan inkişaf ediyor. Yani ölümsüz olanla diri olmaya çalışmak, şüphesiz ki bütün ölümlere yegâne çare.
Bu bakış açısından hareketle bu sayımızı «Ölümlere Çare» mevzuuna ayırdık. Maddî ve mânevî ölümlerin arttığı bir dünyada bu ölümlere deva olabilecek iksire dikkat çekmeye çalıştık. Nefse metanet ve rûha maharet kazandıracak bir tefekkür etrafında hazırladık yazılarımızı. Mısralarında:
Ey gece gündüz ölü, ecel seni güldürmez,
Ey ömür boyu diri, ölüm seni öldürmez!
Son nefeste îmandır dirilten sonsuz mâye,
Toprağa girmek değil, Allâh’a ermek gâye…
diyen Genel Yayın Yönetmenimiz, «Ölümlere Çare» yazısında, ömrü diri yaşayarak ebedî diriliğe ermenin sırrına dikkat çekti. Gerçek diri ile gerçek ölünün kimler olduğu teması etrafında hayatı kuşatan her şeyde yaptıklarımızın içine ölümsüzlük canı katabilmenin önemini vurguladı.
Dosya bölümümüzü de aynı konuya ayırdık. M.Ü. İlâhiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ ile “Medeniyetimizde Diriliş Kapısını Açan bir İdrak: Hayata Ölüm Terbiyesi” başlıklı bir mülâkat gerçekleştirdik. H. Kâmil YILMAZ, ölümü Mevlânâ’nın ifadesiyle şeb-i arûs olarak telakkî ettiren ve onu hayatı diri hâle getirmede rol alan bir iksir olarak değerlendirebilen tasavvufî yaklaşımları doyurucu bir şekilde ele aldı.
Dursun GÜRLEK, hayat-ölüm, ölüm-hayat akışında geçip giden zamanın önemini; “Hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekin!” düsturuna göre nakış nakış işledi.
“Yarına ne hazırladık?” suâliyle yazısına başlayan Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi, dün olmayacak tek yarının, âhiret olduğu gerçeğini dile getirdi. Gerçek istikbâlimizin de o yarında belli olacağını ifade ederek «Âhirzaman Hengâmında İstikbâle Hazırlık»ı anlattı.
Bu hazırlığın elbette pek çok yönü var. Bunlardan biri de mâtemlerin ve muhtaçların civarında olabilmek. Bu itibarla, dünyanın dört bir köşesinde kurban faaliyetleri yaparak sahipsiz yoksulların elinden tutmaya çalışan bir hayır kuruşu olan IBS “İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneği” yetkilileri ile bir röportaj yaptık. Dünya çapında yaptıkları hayır hizmetleriyle hem sayısız muhtacı sevindiren, ıstırapları dindiren ve ağlayan çaresizlere çare olan, hem de Türkiye’mizin dünyanın her köşesinde tanınmasına vesile olan IBS yetkililerinin anlattıkları, göz yaşartıcı…
Bütün bunlar ölümsüz işler.
Bir ölümsüz gayret de, tabiî ki güzel eserler vermek. Bu konuda Prof. Dr. Ahmet SEVGİ, “Edebiyatın Değeri” başlıklı yazısıyla ufkumuzu aydınlatıyor.
Değerli okuyucularımız,
Yüzakı, Yüzakı’nız, Yüzakı’mız… Bu ifadeleri oluşturan desteklerinize teşekkür ediyoruz.
Sizleri, kıymetli yazılar ve şiirler etrafında Yüzakı’mız ile baş başa bırakırken hicrî yeni yılınızı da tebrik eder ve ömür takviminizdeki her yılın hayırlarla geçmesini temennî ederiz.