19. Sayı Takdim

Kıymetli okuyucularımız,

Dünyada, bugün öyle hâdiseler yaşanıyor ki insanın kanı donuyor. Yeni doğmuş, hattâ henüz doğmamış bebeklerin bile paramparça edildiği bir yüzyıl karşısında en konuşkan diller bile tutuluyor. Haberlerde gördüklerimiz kadarına dahî gözlerin bakabilmesi mümkün değil. Feryâtlar ayyukta.

Mazlumların feryâdı…

Susturan ve konuşturan feryâtlar…

Akıl almaz insanlık fâciaları…

Kendini bilmezlerin sebep olduğu acı gerçekler…

Görülen o ki, bilgi ve teknikte müthiş mesafeler kateden insanoğlu, insaniyet meselesinde hayli gerilerde. Elindeki teknolojik imkânlar, dehşet ve zulüm vasıtaları hâline gelmiş durumda. Böyle olunca dünyanın artık bilim ve teknik gelişmelerden daha önemli ve hayatî bir ihtiyacı tekrar ortaya çıkıyor:

Kendini bilmek!

Yunus Emre’mizin yüzyıllar öncesinden yaptığı şu îkaz ve tarif, ne kadar yerinde ve mânidar:

İlim, ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır?!.

Çünkü kendini bilen, bildiklerinin sahibi ve ârifi olur; insanca ve her zaman çevresine faydalı bir şekilde yaşamayı bilir. Kendini bilen, başkalarının değerini de bilir. Kendini bilen, perdelerin ötesini de bilmeye başlar. Kısacası kendini bilen, Rabb’ini de bilir…

Onun için her türlü faydalı ilme sahip olmanın gerçekte en birinci yolu, kendini bilmekten geçer. Yoksa insan, bildiklerinin sahibi, yani yaşayıcısı olamaz. Bugün ilim dünyasının en büyük problemi bu.

Bu sebeple Yüzakı, 19’uncu sayısında «Kendini Bilmek» mevzuunu kapağa taşıdı. Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ «Kendini Bilmezler Dünyasında İlim Kendin Bilmektir.» yazısında meseleyi etraflıca ele aldı. İlim erbabı olmakla ilim sahibi olmanın ayrı şeyler olduğu hususunu vurguladı. Bu noktada en mühim hususun da «kendini bilmek»te düğümlendiğine dikkat çekti. Bugün kendini bilmezlerin dünyaya yaşattığı acı ve ıstırapların dün de yaşandığını istiklâl şairi Âkif’in tespitleriyle sergiledi. «Semâyı Kapladı Âh» başlıklı şiiriyle de masum ve mazlumların feryâdını dillendirmeye çalıştı.

Bu meseleye paralel olarak dosya bölümümüzde Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Temel İslâm Bilimleri Bölümü Arap Dili ve Belâgati Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Âdem AKIN ile «İlim ve Eğitim Meselemiz» konulu bir röportaj gerçekleştirdik. Dr. Âdem AKIN, faydalı ilmin ne olup olmadığı ve bir ilim adamında ne gibi özellikler bulunması gerektiği hususlarında açıklamalar yaptı. İlimde ahlâk ve gayrete bilhassa dikkat çekti.

Yüzakı’nın ikinci röportajı Kültür-Sanat bölümünde. Birçok vazifeleri yanında son olarak Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü öğretim üyeliği ve bölüm başkanlığı yapan Prof. Dr. İlhan ÖZKEÇECİ ile «Medeniyetlerin ve İnsanlığın Can Suyu: Sanatın Eğiticiliği» konusunu konuştuk. Türk sanatının tarihî seyri üzerinde de câlib-i dikkat çalışmaları bulunan Prof. Dr. İlhan ÖZKEÇECİ, sanat ve güzel olanı görme noktasında bizim ne kadar zengin bir hazineye sahip olduğumuzu ve neslimizin bunlarla eğitilmesinin önemini anlattı.

Karakter bölümünde «Ebedî Fecre» üst başlığıyla yazılarını kaleme alan Osman Nuri TOPBAŞ Hocamız, bu sayıda «Güzel Bir Kul Olabilmek» gayesi etrafında içinde bulunduğumuz üç ayların nasıl değerlendirilmesi gerektiğinden bahsetti. Ayrıca güzel kul olabilmenin hangi sıfatlara sahip olmaktan geçtiğini, bunlara sahip olunmadığı takdirde yaşanan devrin bir câhiliye devrinden farksız olacağını dile getirdi.

Yine bütün bölümlerimiz, yani edebiyat, karakter, tarih, toplum, kültür-sanat ve mizah sayfalarımız güçlü ve kaliteli kalemlerle, güçlü ve değerli şairlerle dopdolu. Yine okuyacağınız çok mühim yazılarla karşılaşacaksınız. Duygular, fikirler ve nükteler okuyacaksınız.

Değerli okuyucularımız,

Yüzakı’mız, ikinci yılında da yüz akıyla çıkmaya devam ediyor. En başta arzuladığımız bir ekol ve okul olma yolunda hızla ilerliyor. Ders meclislerimizde genç-kabiliyetli yeni ve güçlü isimler yetişiyor. Sizlerin sıcak ve samimî alâkaları ise, her zaman olduğu gibi yegâne enerjimiz.

Eğer Yüzakı, sizler için de yüz akı olabilecek bir dergi ise; edebî, millî ve mânevî değerlerimize hizmetinin devamını arzu ediyorsanız sizden bir ricamız var: Bu ay açılan eğitim sezonuyla birlikte Yüzakı için el ele bir gayret. Her abonemizden bir abone daha.

Aziz okuyucularımız,

Bu ay, ayrıca ayların en güzel olan Ramazan-ı Şerîf’e kavuşacağımız önemli bir ay. Bu vesileyle hepiniz, hepimiz ve bütün insanlık için o mübârek günlerin hayır, bereket, huzur, barış ve rahmet menbaı olmasını temennî ederek sizleri sayfalarımızla baş başa bırakıyoruz.

Sevgi, saygı, dua ve muhabbetlerimizle…

Yüzakı Dergisi