Âraf’taki İnsan

Olcay YAZICI

Hüzün, acıların gül yağmurudur
İçinde baharı barındırır kar.
Hikmetin esrarlı çizgisinde dur:
Mücerret dalgalar derinden akar.

Ol deyince olur, hüküm O’nundur,
İster tevekkül et, istersen delir!
Ömrün saatini sonsuzluğa kur,
Yalnız doğar insan ve yalnız ölür!

Silindi sayfadan semâvî yasa,
Aşıldı/aşındı mukaddes eşik.
Ezelî endişe, ebedî tasa,
Her şey bir ârafta çatık/bitişik

Hızlanır tekerlek yokuş aşağı,
Sabır yumağını sarar eğirmen.
Emel, erişilmez ebemkuşağı,
Elemle öğütür günü değirmen.

Bir çığlık kopar ki, bulanır sular,
Var olan sen misin, yoksa gölge mi?
Eğler seni sûret, süflî pusular,
Özlenen limana uğramaz gemi.

Vîran bahçemizde ağlayan bulut,
Rûhumuzda ıstırap uğultusu.
Buğulu camlara, câna ayna tut,
Dönüşsüz seferin ziyan yolcusu…