FIKRA ve NÜKTE

MÂNÂSIZ BİR ŞEY YAZMAK İSTEMİŞSİNİZ

Victor HUGO’ya gençten bir adam, birçok şiirlerini okuduktan sonra:

“–Üstat, şiirlerimi nasıl buldunuz?” diye sorar.

Hugo bu yeniyetme şaire:

“–Vezinsiz, kâfiyesiz ve mânâsız bir şey yazmak istemişsiniz.
Hem de muvaffak olmuşsunuz, bravo!” der

 

YÜZÜ GÜLMEZ…

Neyzen Tevfik bir gün, sert, kavgacı, geçimsiz bir adam olan komşusu Tahsin Bey’le karsılaşır. Tahsin Bey:

“–Bugün hanımı dişçiye götüreceğim. Dün gülerken gördüm, ön dişlerinden ikisi çürümüş.” der. Neyzen Tevfik yüzünü buruşturarak:

“–Yalan söylüyorsun!” deyince. Tahsin Bey şaşkınlıkla:

“–Neden yalan söyleyecekmişim? der. Neyzen Tevfik umursamazlıkla:

“–Seninle yaşayan insanın yüzü güler mi hiç?” deyiverir.

 

BİR DE CAMLARI OLSAYDI!

Sultan Mahmud, bir gün, İzzet Molla’ya, latîfe olsun diye camsız bir gözlük hediye eder. Molla, gözlüğü gözlerine takarak Edirnekapı tarafına doğru bakar ve «Hüve’l-Hallâku’l-Bâkî» diye okumaya başlar. Hazret-i Padişah:

“–Efendi, maşallah pek uzakları görüyorsun!” deyince, İzzet
Molla şöyle der:

“–Padişahım! Bir de camları olsaydı, biiznillah, Levh-i Mahfûz’u bile okurdum.”

BATIRAN YARDIM

Babası merakla çocuğuna sordu:

“–Ödevlerini benim yaptığımı öğretmenin anladı mı?”

Çocuk, istemeyerek cevap verdi:

“–Hayır anlamadı, dedi ki:

«Bu kadar yanlış, senin gibi akıllı bir çocuğun yapacağı şey değil…»”

 

TEMEL ASKERDE

Temel askere gitmiş. Mutfakta çalışmaya başlamış.

Mutfağa her girdiğinde buzdolabına selâm veriyormuş. Bir gün komutan sormuş:

“–Niye buzdolabına selâm veriyorsun?”

Temel cevap vermiş:

“–General Electric yazıyor komutanım…”