Tasavvufun Hakikatine Dair MERHUM MUSA EFENDİ (K.S.)’DAN NOTLAR

Bazı kimseler tasavvufun, seyr u sülûkün ne olduğunu bilmedikleri veya nasipleri olmadığı için bu mânevî yolun aleyhinde konuşmuşlardır.    Çünkü perdeli, hicaplı kişilerin zannettikleri gibi bu mânevî yollar; gelişigüzel, sonradan uydurulmuş, îcat ve ihdâs edilmiş bid‘at yolu değildir. Kökleri Ebûbekir Sıddîk ve Aliyyü’l-Murtezâ Efendilerimize dayanan, Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri’ne vuslat yoludur.   Ciddî, Rahmânî, ulvî ârifler, velîler yoludur. Hulâsa Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri’nin […]

Continue reading »

Kıymetli Okuyucularımız, «Yeniden besmele!» Bir şeyi sayarken, esas alınan külliyetli rakamın katlarına gelindikçe; «Dalya!» diye seslenme âdeti varmış. Seslenilirmiş ki, sayanlar dikkat etsin, hesabı doğru tutulsun. Bir de haberdar olsun, sevinilsin, şükredilsin. Bir bereket coşkusu olsun. Biz de tahdîs-i nimet kabîlinden, hamd etmeye, şükretmeye vesile olsun diye sesleniyoruz: 200’üncü sayımızla karşınızdayız. 2005 Mart’ından beri her ay hak ve hakikati, bizim […]

Continue reading »