MÎRACDAN KALAN HÂTIRALAR

Osman Nûri TOPBAŞ   ÖYLE SIKINTILAR Kİ…    Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:   “O gece (mîrac gecesinde) Abdurrahmân bin Avf’ı gördüm. Cennete, oturduğu yerde emekleyerek giriyordu. Ona dedim ki:   «–Niçin bu kadar ağır geliyorsun?»   Dedi ki:   «–Yâ Rasûlâllah! Malımın hesabı dolayısıyla, çocukları bile ihtiyarlatacak kadar ağır sıkıntılar geçirdim. Öyle ki, bir daha sizi göremeyeceğimi […]

Continue reading »

MÎRAC PINARI

Sami GÖKSÜN   İnsanlığın en yücesi, Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in Mekke’den Medine’ye hicretinden bir buçuk sene evvel, böyle bir Recep ayının yirmi yedinci gecesiydi. İlâhî iradenin tecellîsi olarak, zaman ve mekân sınırları kaldırılmıştı. Maddî rakam ve mesafe ölçüleri aşılmıştı. Görme ve işitme duyularının önündeki maddî perdeler sıyrıldı. Ezelî ve ebedî olan yüce Rabbimiz’in tayin ettiği, İslâm’ın en muhteşem […]

Continue reading »

MÎRÂC-I NEBEVÎ’DEN DERSLER

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi EN ZOR ZAMANDA Risâletin 10’uncu senesiydi. Peygamber Efendimiz’in bu dünyada en büyük istinadları olan amcası Ebû Tâlib ve kıymetli zevcesi Hazret-i Hatice Vâlidemiz birkaç gün arayla vefât etmişlerdi. Rasûlullah Efendimiz; bilhassa Hazret-i Hatice’nin vefâtıyla öyle müteessir olmuştu ki, sahâbe-i kiram o yıla; «Senetü’l-Hüzün» adını verdiler. Peygamberimiz’i himâye eden amcasının vefâtı sebebiyle, müşrikler de O Varlık Nûru’na […]

Continue reading »