Şeb-i Arûs Neşvesi

Muhammed YETİM Ölüm günüm tabutum kabre doğru gittiği an Bu âlemin gamı vardır içimde sanma aman! «Yazık, yazık!» deme aslâ hayıflanıp da bana Kör iblisin avı olmuş zavallı ruhlara yan… Görünce na’şımı «Âh ayrılık!» deyip durma, Ki sevgilimle kavuşmak zamânıdır bu zaman… Gömüldüğümde bakıp kabre «Elvedâ!..» deme hiç; Mezar değil bana, cennet hicâbıdır açılan!.. Takılma seyrine hep batmanın, doğumlara bak; […]

Continue reading »

Rubâî

Memduh CUMHUR Mecliste mülâkî olup efkârımıza, Can olmada herkes uyar ikrârımıza.. Ecdâdımızın sohbetinin yâdıyla, Nûr inmeli gökten gelip iftârımıza…  

Continue reading »

Lütfunla Günahkârı Kapından Uzak Etme!

MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) «Âlemlere Rahmet» dedi Hak, sırr-ı ezelsin, Aşkınla vücut buldu cihan, Sen’le yücelsin, Lütfet şu gönül, aşkını tatsın da düzelsin; Lütfunla günahkârı kapından uzak etme! Dâim o güzel yüzde açar türlü çiçekler, Etrâfını her an dolanır kutlu melekler, Mücrim de şefâat dilenip affını bekler; Lütfunla günahkârı kapından uzak etme! Âşıklara önder ve de rehber yine Sen’sin, Ham […]

Continue reading »

Yıldızlar Şahit Olsun

LEYLÎ (Şükran IŞIK) Şahit olsun yıldızlar, kelâmla gelen ilme, Ey kelâmın sahibi, düğüm vurma dilime! Sineme âyetler ek rahmetinle sar beni, Doldur nûrunu doldur, ne olur şu gönlüme! Gönülleri fetheden eşsiz Kur’ân sesi bu! Peygamber’in dilinden Rabbim’in bestesi bu! «Oku!» emriyle O’nu, kucakladı Cebrâil; Gül yüzlü Muhammed’in güllere nefesi bu! Arş’ı Âlâ’dan Kur’ân hidayet için indi, Kâfirlerin yüreği dilim dilim […]

Continue reading »

Geçer Akçe

Latif MAHMAT Sonsuz değil ömür, elbette geçer, Makam, rütbe, şöhret, servet de geçer… Sat bunları bir nefeslik sevgi al; O akçe dünyada, ahrette geçer.  

Continue reading »

Bâd-ı Sabâ’ya Kıt’alar IV

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN) Açılan her goncanın sana minnet borcu var, Sen olmasan ey sabâ, gülleri hüzün sarar.. Nefesin değdiğinden severim cümle gülü; Aşktan mahrum kalınca âlem olur târumar! Canıma sürur verir hem sesin hem nefesin, Rûhum der ki: «Dar gelir bana bu ten kafesin» Varıp bâd-ı sabâya râm olmak ister o dem; Var mıdır Kâfî için aşk isimli hevesin? Doyurmasın […]

Continue reading »

Nükseden Maraz

Hakkı ŞENER Doğruluk inzivada meydan kaldı yalana! Öyle bir hâle düştük akıl ermez olana! Senelerdir umutla göğüs gerdik çileye, Kaç kez aynı delikten ısırıldık yılana! Meydanları inlettik hamasî nutuklarla, Bir; «Dur!» diyen çıkmadı kul hakkını çalana! Yaz ayında kar yağdı güvenilen dağlara, Bostancı şaşkın şaşkın bakıp kaldı talana! Eşeği bin zahmetle götürdük nallatmaya; Nalbant gözünü dikti üstündeki palana! Bu hâli […]

Continue reading »

Bu Pazar Bir Daha Kurulamaz

Hadi Önal Sevgi sarhoşu ol, hiç ayık gezme, Sevgisiz menzile varılamaz ki! Kırılgandır gönül, sakın ha üzme! Bu pazar bir daha kurulamaz ki! Sorgula kendini; «Aşkta ney’im.» de, Vuslatı hayal et; «Dîvaneyim.» de, İnsan ekseninde; «Pervaneyim.» de, Olmazsa aşk, bu harç karılamaz ki! Yâkut yap gövdeyi, dalları gümüş, Eksilmesin hiç gözlerden gülüş, Dertlinin bağına cemre olup düş; Yaralar bir başka […]

Continue reading »

Aşk Mülküne Yolculuk

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Sevgi gergefinin nakışındayım, Masum bir çehrenin bakışındayım. Dostluk-kardeşliğin en ön safında, Kinin-kıskançlığın tâ dışındayım. Şu kısır döngüde yerim yok benim, Ümit şimşeğinin çakışındayım. Deli-dolu, taşkın seller yerine, Coşkun bir ırmağın akışındayım. Kükreyip bendini aşmak var amma, Sabrın engelleri yıkışındayım. Mecnun’u çöllere süren Leylâ’nın, Gönlünü güllere takışındayım. Kerem’in gül kokan sevda mülkünde, Aşkın çerağını yakışındayım. Yanık mevsimlerde titrer […]

Continue reading »

Hayalet Gazeli

Recep YILDIZ Çocuksu bir yüzün mü vardı neydi? İçimde bir hüzün mü vardı neydi? Yüzünde çizgi çizgi bir bahârın, Yazın, kışın, güzün mü vardı neydi? Gülerken ağlıyor sanırdı herkes; Bir eğri, bir düzün mü vardı neydi? Karanlık ordular yürürdü sensiz, Gecemde gündüzün mü vardı neydi? Ve şimdi hâfızamda bir hayâlet; Elin, yüzün, gözün mü vardı neydi? Yanar durur o gün […]

Continue reading »
1 933 934 935 936 937 1.015