Gazel

M. Nejat SEFERCİOĞLU Kim demiş dünyâda râhat, bir avuç servetde var, Sanmayın sonsuz saâdet şân ile şöhretde var. Aldanır her kim bu dünyâ zevkinin hayrânıdır, Her iki dünyâda izzet şüphesiz vahdetde var. Maksadın Kevser şarâbından nasîb almak ise, Vuslatın esrârı firkattir bilin şefkat de var. Nefs atından inmeyenler şimdilik devran sürer, Cennet-i a’lâ umarken bir yığın dehşet de var. Her […]

Continue reading »

Feryat-nâme

Mustafa Necati BURSALI Hâlik’ın mahbûbu Ahmed-i Muhtar, Bu gam zincirinden Sen bizi kurtar! Zira sînelerde pek derin yara, Nâle, feryât, baksam hangi diyara! Hep yasta, hep gamda güleç bahçeler, Bir başka gündüzler, başka geceler! Döndü necip ümmet çöldeki kuma, Kılıç, kalkan öksüz, av yok «ok»uma!.. Çakallar incinin oydu içini, Derdine ağlasın firûze çini!.. Ah bu kâbus nedir, bu gurbet nedir? […]

Continue reading »

Kıt’a

Memduh CUMHUR Her şey dönermiş aslına âlemde neyleyim: Hak sırrı her nefesdeki ya Hak’da gizlidir. Artık cihanda rahmet olan anne şefkati, Bir servi gölgesindeki toprakda gizlidir.

Continue reading »

ALDANMA GÖNÜL, ALDANMA!

Memmed ASLAN Zehir dolu çiçekler var, Aldanma gönül, aldanma Kalbi çirkin göyçekler var: Aldanma gönül, aldanma! Yüz altında yüzler yatar, Söz altında sözler yatar, Kül altında közler yatar: Aldanma gönül, aldanma! Çiçeksiz yaz bir yaz değil, Kesmez deryaz deryaz değil, Her durgun su dayaz değil: Aldanma gönül, aldanma! Karanlıktan ışık gelir, Baht getirir, tâlih güler. Kurt gözü de olabilir: Aldanma […]

Continue reading »

Kur’ân-ı Kerîm İnişi ve Okunuşu

Mehmet Ali SARI Besmele ilk sözdür tam vasfetmeye, Önce istiğfar ve minnet etmeye. Lütf-i Hak olmazsa hiçbir harf çıkmaz, Olunca da, okumaktan dil bıkmaz. Kur’ân hakkında kelime ağır iş Rabb’im dilerse kolaylaşır gidiş. Diller onun için derhâl çözülür Gönül o vadiye uçar, süzülür. Allah’ım! Kuluna güç ver yazılsın, Söylenenler gönüllere kazılsın. Muhammed girmişti tam kırk yaşına Bir vahiy hümâsı kondu […]

Continue reading »

Birgün

Harun ÖĞMÜŞ Batışın müjdesidir gitgide artan bu sıcak Bu yakan sahte güneşler batacaktır bir gün! Batının hakkı tabîatte batıştır ancak Yine Meşrık’ta şafaklar atacaktır bir gün! Dolup irfanla Semerkand, Buhârâ, Horasan Saracak ruhları tekrar bir İlâhî heyecan Doğu’dan yükselecek gün yine elbet Doğu’dan Nûru dünyâları aydınlatacaktır bir gün! Hep berâber vuracak, Adriyatik’ten Çin’e dek Yerler üstündeki îman dolu milyonla yürek. […]

Continue reading »

Durdurun!

Halil GÖKKAYA Müslümanlar seyre dalıp bakmasın, Bu vahşeti, bu savaşı durdurun, Masum bebeklerin kanı akmasın! Senelerdir akan yaşı durdurun, Müslümanlar seyre dalıp bakmasın… Hiç kimse zâlime arka çıkmasın, Herkes savaş orda biter sanıyor, İslam âlemi hep göz göz kanıyor, Dün Filistin’di, bugün Lübnan yanıyor, Hiç kimse zâlime arka çıkmasın… Bu fırtına bizleri de yıkmasın, Söyle kardeşim, sen de bir şeyler […]

Continue reading »

Tanıdım Seni Katil

Bestami YAZGAN Çocuğa kurşun değse Kırılan çiçek olur, Çocuk ölmesin diye Çırpınan yürek olur, Eğer çocuk ölürse Yoldaşı melek olur, Yorganı ak yıldızlar, Döşeği ipek olur. Çocuğa kurşun değse Titreyen tüfek olur, Utancından namlular Kıpkırmızı renk olur, Bu çağda böyle vahşet Hayvanlara denk olur! Çocuğa kurşun sıkan Eli kanlı katilin Adını bilmem ama Soyadı köpek olur…

Continue reading »

Candan Cana

Ahmet ARSLAN Candan cana aşkla çizilenleri, Alnında saklayıp taşıyor insan! Kudret kalemiyle yazılanları Kader deyip bir bir yaşıyor insan! Fırtınalı gençlik, olgunluk derken Gerçekle yüzleşir beşer giderken Ömür mürekkebi hızla biterken Menziline doğru koşuyor insan! Vakitler zamanla gelirken aşka Her yaşın tadılan lezzeti başka Hiçbir kul karamsar olmasa keşke Umutsuzluklara şaşıyor insan! Sevenler, dağları aşkıyla deler Toprağını dahi kalburla eler […]

Continue reading »

-İnsan Hakları Beyannâmesi- Vedâ Hutbesi*

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Dinle; hâlâ çınlıyor can Muhammed’in sesi, Dinlersek duyulacak işte vedâ hutbesi: Ey insanlar! Dinleyin sözlerimi dikkatle, Bilemiyorum, belki, bu yıldan sonra, böyle, Sonsuza dek bir daha sizinle ben burada, Bulunamayacağım -zâhiren- bir arada… Ey nâs! Bu günleriniz nasıl mukaddes günse, Bu aylarınız nasıl mübârekse, bin hisse, Ve nasıl mukaddesse bu değerli şehriniz, Canlarınız da […]

Continue reading »
1 487 488 489 490 491 497