ÂRİFÛN SÖZÜ

ŞAİR : M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com “Büyüklenen âlim sakın ha olma! Yetmez bildiklerin cehâletine.” (Hazret-i Ömer r.a) Sevap güllerini kibirle yolma, Dönüp bakan olmaz dehâletine. Söylenemezleri ifşâya okun, Değmezse düşersin çarkına yokun. Kendini tartmalı önce hukukun, İrfan mühür bassın delâletine. «Ben» demekten kaçın, kurtul ateşten. Libâs-ı gurur ki; kokuşmuş leşten. Merhamet yüzünü çevir kalleşten. Râm olsun gönüller hilâfetine. Nefsine ipek […]

Continue reading »

MUHAMMES

ŞAİR : Muvakkit-zâde Muhammed Pertev Sakın gezme zarar kasdıyla halka sin sin ol sin sin, Ki zîrâ eylemez âzürde, akrepler dahî cinsin. Eğer cân incitirsin «cins»in, insandan değil, cinsin. Velî ister isen insân-ı kâmil şânına densin, Ne sen bir kimseden incin, ne senden kimse incinsin… Ne şûm et bülbülün derdin, ne nevk-i hârdan incin, Ne gayrın yârine meyl eyle ne […]

Continue reading »

NEYLEDİM SANA?

ŞAİR : NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Sen böyle değildin, bilmem ne oldu? Söyle ey vefâsız neyledim sana? Şu sînem hicranın gamıyla doldu, Söyle ey vefâsız neyledim sana? Ne istedin benden, suçum ne idi? Emsallerim ağa idi, bey idi, Ölüme terk ettin seven yiğidi; Söyle ey vefâsız neyledim sana? Oysaki Mevlâ’dan neler diledim, Eşsiz sevdamıza güller çiledim, Firkate her dâim sitem […]

Continue reading »

KÖYE GÖÇ VAR MI?

ŞAİR : Servet YÜKSEL servety@t-online.de Yiğidi içerden yıkan kahırmış, Hayatla oynanmaz saklambaç dedin. Bir bilseydik; taş yerinde ağırmış, Atalar buyruğu başa taç dedin. Han-hamam sahibi olmuş hamallar! Tarlalar yüzüstü, satıldı mallar, Hayalle, ümitle doldu çuvallar, Dünyayı sırtlamak tek amaç dedin. Duygular berraktı, aşklar ateşti, Her gün biraz daha ahlâk değişti, Gariplerin şehirleri üleşti, Çoğu mutluluktan yana aç dedin. Kibrit kutusunda […]

Continue reading »

VAY HÂLİNE…

ŞAİR : SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Kulu sultan yapanların, vay hâline, vay hâline… Put yaratıp tapanların; vay hâline, vay hâline… Allah ile aldatanın, riyâ ile saf tutanın, Din ile îman satanın; vay hâline, vah hâline… Şeytanla sırdaş olanın, fitneyle yoldaş olanın, Eşkıyâya baş olanın; vay hâline, vay hâline… Kıblesini şaşıranın, ne bulursa aşıranın, Sabırları taşıranın; vay hâline, vay hâline… […]

Continue reading »

HİDÂYET GÜNEŞİ KUR’ÂN

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Yücelerden bize nâzil yüce dâvet Kur’ân, Bütün insanlığa lutfuyla hidâyet Kur’an. Nûr Dağı’ndan yayılan nur süzülür âlemde, Nurlu ümmetteki tevhîde alâmet Kur’ân. Âyet âyet dokumuş şanlı Rasûl duyguları, Kutlu Peygamberimiz’den bir emânet Kur’ân. Lâfzı, mânâsı, belâgatla ne hoş mûcizedir, Yaratan’dan kula kıymetli hitâbet Kur’ân. Yüce Allah’la konuşmak dileyen çok okusun, Nice tembih bulunan faydalı […]

Continue reading »

KADINLAR VE ERKEKLER

ŞAİR : Yaşar TAŞKESEN yasartaskesen_50@hotmail.com Kadın; şefkat timsâli, yüreği sevgi dolu. Eşine, yuvasına açılır rahmet kolu. Erkek; hem eş, hem baba, hem de evin reisi. Mutlulukla kucaklar sokmaz eve yeisi. Kadın; evinde güldür, yuvasında bereket. Yolunu şaşırırsa bir gün gelir felâket. Erkek; helâl kazanır, çıkmazsa Hak yolundan. Hiç darlığa düşürmez, Rabbi tutar kolundan. Kadın; huyuyla güzel, dört mevsimi ilkbahar. Sabırda […]

Continue reading »

BAYRAM

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Bayram, beş elbiseyle beden süslemek değil, Ancak, azaptan affoluşun fecri, lâlesi. Bayram, binit içinde davul dümbelek değil, Ancak, günâhı terk edişin ecri, hamlesi… vezni: mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün

Continue reading »

ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Her yanda bahar neşvesi her yönde tecellî; Güller gibi açmak ne zaman, şimdi değilse? Dünyâ dediğin han sana olmaz ki tesellî; Uçmaklara uçmak ne zaman, şimdi değilse? Ey damla, ziyandır sana balçıklara dalmak, Irmaklara varmak ne zaman, şimdi değilse? Ey tâze filiz, dipte ne zor şey nefes almak, Son engeli yarmak ne zaman, şimdi […]

Continue reading »

EBEDÎ MAKSADIN?

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Sonunda yâre kavuşmak mı maksadın, ebedî? Canınla çöz ezelî sırrı, aşka îmân et! Binâsı gökte yapılmış sarây-ı vuslat için İçinde yerlere âit ne varsa vîrân et! Hatırla; hîleci şeytan nasıl düşürdü seni, Leziz tuzaktaki tatsız azâbı iz’ân et! vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa’lün)

Continue reading »
1 297 298 299 300 301 496