KAÇACAKSAN!..

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)

Kaçma cennetten, ömür bitti, cehennemden kaç,
Kaçma Allah’tan, uyan yolcu, elâlemden kaç!

Kaçma hiçbir çileden, gam günü onlar müjde,
Şimdi haz verse de mahşerdeki mâtemden kaç!

Hastasın, kaçma şifâdan, seni ağlatsa dahî,
Tadı hoş, maksadı mikrop, adı merhemden kaç!

Kaçma zahmet diye rahmet bulutundan, aslā,
Sana lezzet görünen zehre keyif demden kaç!

Bir esâret sanarak kaçma sakın kulluktan,
Hürriyet kolyesi nâmıyla boğan gemden kaç!

Dostunun verdiği, ettirse de nefret, kaçma,
Düşmanın verdiği en çok sevilen yemden kaç!

Kaçma kor mes’eleden, her çözümün goncası bu,
Ey nefis, burda değil, orda problemden kaç!

Kaçma hikmetten, öğütten, ecelin sırrını çöz,
Âhiretsiz kalemin yazdığı gündemden kaç!

Secdeden kaçma sakın, Hakk’a vefâdan hele hiç,
Yık bütün putları, şeytanlara mahremden kaç!

Lâfta taş, safta karındaș gibiden kaçma, fakat,
Sonra ifrit kesilen bal gibi hemdemden kaç!

Kaçma bağdan; nereden kaçmalı, kimden, farket,
Kaçacaksan, firavun kuyruğu sistemden kaç!

Son Kitap’tan ve Rasûl’den, ebediyyen kaçma,
Bak Ebû Cehl’e, şu nefsindeki ünlemden kaç!

Kaçma ölmez iyiden, lutfuna sen muhtaçsın,
Kaçacaksan, kötüden kaç, yasak işlemden kaç!

Kaçma fânî acıdan, ecri büyüktür; ancak,
Zıplayan zevkin oluşturduğu depremden kaç!

Kaçma sağdan sola, Allâh’a kaç illâ ey kul,
Seni yoldan çıkaran aykırı mâdemden kaç!

Kaçma şefkatli Hudâ’dan, bize Rahman, lâkin,
Öfkesinden, gazabından yana istemden kaç!

Kaçma kullukta sıkılmaktan emânet yüküne,
Sen asıl nâra tıkılmaktan üzül, kemden kaç!

Kaçma, üç dakkayı çok sayma, ömür kurbân et,
Bir soluk hakkını tembelliğe eklemden kaç!

Çirkin uğrunda, güzeller güzelinden kaçma,
Kaçacaksan, virüsün tozduğu meltemden kaç!

Usanıp kaçma helâlden ve temiz bir candan,
Sen haramdan ve şu lânet küpü sersemden kaç!

Kaçma, her va’dini bil, ahdine uy, tut sözünü,
Yüce gerçeklere allem ile kallemden kaç!

Çöp olur şahsiyetin, kaçma sevaptan günaha,
Mecburuz şerre deyip aldatan elzemden kaç!

Kaçma cennet rotadan bir daha sürgün yerine,
Sana gurbet yaşatan şüpheli bâdemden kaç!

İstikāmet pınarından taşarak kaçma gönül,
Kaçacaksan, seni sonsuz çöl eden nemden kaç!

Kaçma, omzundaki defterde ne var, eyle hesap,
Diyemezsin ki yarın sen sana; karnemden kaç!

Sen güzelsen, o güzel; kaçma, değişmez kaderin,
Zıt yorumdan tutuşan nardaki perçemden kaç!

Kaçma Hak’tan, kula yer var mı O’nun olmadığı?
Sen ilâh zannedilen sahte mücessemden kaç!

Kaçma, kaçsan da netîcen, ebedî mahkemedir,
Son nefes kaçması yok, kirli mukaddemden kaç!

Kaçma ahlâk anadan hazret-i insanlık için,
Baba bil Âdem’i, iblisleşen âdemden kaç!

Kaçacaksan, işi nemrut gibiden kaç, derhâl,
Kaçma hey, kim dedi Peygamber-i Ekrem’den kaç?

Sen O’nun ümmetisin kaçma gönülden dışarı,
Boşboğazlar demesin; Hazret-i Hâtem’den kaç!

Bir ömür teşne olup kaçma ki, kevser içesin,
Diyemezler susamış mü’mine zemzemden kaç!

Övgüsünden yücenin kaçma, fedâ ol, ne dese,
Hicve dâir onu sen, en küçücük zemden kaç!

Seni, yerden göğe tekrar çıkarandan, kaçma,
Yedi gökten düşürenden, yalan erdemden kaç!

Kaçma küffarla savaştan, inananlarla barış,
Türlü ahmaklığın efsânesi görkemden kaç!

Kaçma hiçlik dikeninden, gül olursun tepede,
Sen şu kibrin, gururun ektiği çiğdemden kaç!

Kaçma hiç Hakk’a rızâdan, başa yağdırsa belâ,
Yaş değil, gözde şikâyet dolu şebnemden kaç!

Ah çekip kaçma şükürden, nelerin yoksa bile,
Seni bir nankör eden maddeci dirhemden kaç!

Yol budur, kaçma zikirden de fikirden de sakın,
Başı dinden ayıran kelleci yöntemden kaç!

Nerdesin, kaçma basîretten aman küt hünere,
Aklı zil zurna eden nağmeci âlemden kaç!

İbret al, kaçma sabırdan, yüreğin çatlasa da,
Üflesem, fırtınanın koptuğu yüklemden kaç!

Kaçma, zâten kaçamazsın yaratan kudretten,
Boş vehim, vesvese, zan, şüphe ve müphemden kaç!

Kaçma, Allâh’a boyun bük, bu edeptir Seyrî,
Kaçacaksan; ene’den, bed ve beter hemden kaç!

Kaçma cennetten ömür bitti, cehennemden kaç!

feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün
(fâilâtün) (fa’lün)