SU MUDUR ZANNEDİYORSUN BU AKAN?

Harun ÖĞMÜŞ 

 

 

Youtube’da dinlediğim bir davetçinin konuşmasından mülhemdir:

 

 

Yedi aydır su mudur zannediyorsun bu akan?

Su değil, Gazze’de akmakta olan; kandır, kan!

Petrol olsaydı eğer engel olurlardı ona,

“Akmasın boş yere bir katresi” derlerdi “aman!” 

Yıkılan câmiler altında put olsaydı eğer,

Men ederlerdi koşup “san‘ata hürmet”le inan! 

Ya da bir Avrupa şehrinde yaşansaydı bu hal,

Onu durdurmaya ilk anda seğirtirdi cihan!

Şehri geç, nesli tükenmekte olan bir tür için,

Fazladır gösterilen ilgi emîn ol bundan!

Hani Peygamber’e sövmüş o çizerler takımı,

Öldürülmüş de nasıl Pâris’e koşmuştular, an!

Kanı zâhir çok ucuzmuş ki garip müslümanın,

Depreşen kıl bile yok, gitti de bak kaç bin can!

Bağlamak zâten abes Garb’ın elit kısmına bel, 

Niye ses vermiyor ancak iki milyar inanan?

Ümerâ ses edemez halde Netanyâhû’ya,

Sindirilmiş cemiyetlerde desen yok derman! 

Yok mu serden geçecek bir çavuş olsun bâri,

Birtakım erle dalıp hasma biraz verse ziyan! 

Yapılan Gazze için sâde ağıt yakmak mı?

Ne yaman bir çağa erdik biz, İlâhî, ne yaman!

Nerde bir tutsak için Hind ile Rum illerine,

Ordular sevk edilen çağlar, o haysiyyet, o şan?!.

Ordu sevk etmeye kalmazdı lüzum bâzı kere, 

Hizmet îfâ ederek gönderilen bir ferman! 

Su dahî gönderemez hallere düştük şimdi,

Ordular sevk edecek izzeti geçtim çoktan! 

Üstelik birçoğumuz birlik imiş düşmanla! 

Çıktı meydâna bu vak‘ayla olup sırrı ayân! 

Turnusoldür, apaçık gösteriyor Gazze bugün:

Kim ne saklarsa derûnunda küfür, fısk, îman…

Nerde yıllarca yetiştirdiğimiz genç nesil?

Çıkarak ortaya hâlâ neden etmez feveran? 

Gençler bak nasıl isyân ediyor Avrupa’da,

Âdetâ her birinin göğsü yanan bir volkan! 

Biz miyiz mü’min olanlar acabâ onlar mı?

Bu garip hâle şaşırmaz mı bakan bir insan? 

Hâlimiz böyle iken ummayalım hiç nusret,

Acıyıp bizleri yok eylemesin tek Rahmân! 

Neyleyim faydası yok lâfları, sus artık, sus! 

Gazze’nin hâceti iş çünkü, değildir slogan! 

Çol-çocuk katledilirken gece-gündüz orada,

Böyle mânâsız ağıtlarla dövünmek hezeyan!

vezni: feilâtün (fâilâtün) / feilâtün / feilâtün / feilün (fa’lün)