NUR DİYARI ANADOLU

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com

 

 

Sathı ipek seccade, özü şefkat ummanı,

Dağlarında beyaz kar, taşında gül nakışı.

Anadolu; arzın en nâdîde gülistanı,

Cennetin gölgesinde; baharı, yazı, kışı.

 

Elvan elvan bezenen güzel yaylalarında,

Fecir vakti buluşur, çimenlerle kırağı.

Hakk’ın rahmeti saklı, yağmur damlalarında,

Toroslardan Ilgaz’a uzanır gökkuşağı.

 

Çağlayanlar yar eyler derin uçurumları,

Menderes süzülürken, coşar Dicle ve Fırat.

Denizler, sükûnetle okşar yaslı kumları,

Dalgaların nağmesi dolunaya serenat.

 

Genç kızların sevdası, umudu, hayalleri…

Duygular ilmek ilmek bin yıllık kiliminde.

Gece-gündüz duâda annelerin dilleri,

İstikbal filizlenir sonsuzluk ikliminde.

 

Gök kubbeyi doldurur, pervaz eyler; «Hû!» sesi,

Dalga dalga yayılır minarelerden ezan.

Muştular fısıldanır verirken son nefesi,

Şühedânın kanıdır çiçeklerinden sızan.

 

Zifire boğun eğmez, ufkundaki hilâli,

Melekler, ay yıldızlı bayrağın sırdaşları.

Rüzgârın nefhasıyla dağılırken melâli,

Pınar pınar fışkırır toprağın gözyaşları.

 

Zaman hasretle anar, yiğit alperenleri,

Nal izleri mühürdür, Ötüken’den Tuna’ya.

Hirâ’dan nur deren bu diyarın erenleri,

Âleme bir nefestir Yûnus’tan Mevlânâ’ya.

 

Yüreğime ezelden yazılmış aşk-ı vatan,

Tâlibim; sevincine, yasına, efkârına.

Eşsiz bir güzelliğin kucağında yaratan,

Nice şükürler olsun, yüce Sanatkâr’ına!

 

16 Nisan 2022 Cumartesi