MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -17- DEMEZ MİYDİN?

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com

 

Onun cefâsına canlar fedâ demez miydin?

Yolunda cümle cihanlar fedâ demez miydin?

 

Tutup elinden onun ahd edip yemin vererek,

Bu gönlü ben sana kıldım atâ demez miydin?

 

Çıkıp da cumbaya ben burdayım gözüm nûru,

Dönüp de lutf ile bir bak bana demez miydin?

 

Hudâ için bu zamânın Mesîh’isin cânâ,

Aman bu derdime kıl bir devâ demez miydin?

 

Çıkar bu aşk ile mahşerde bir dumanla bir od,

Duman ben, od da sen olsan sezâ demez miydin?

 

Senin eğer göremezsem bahâra eş yüzünü,

Süsen ve lâleye dönsem revâ demez miydin?

 

Benim tek âşıkı gerçekte Şems-i Tebrîz’in,

Çerâğ olup veririm hep ziyâ demez miydin?

 

_____________________________

* Nî tü goftî ez-cefâ-yı an cefâger n’eşkenem,

Nî tü goftî âlemî der-‘ışk-ı ô ber-hem zenem

matlaıyla başlayan gazel. Sonda bu redif yok, ilk iki beytin
mefhumunda olunca diğer beyitlerde de o şekilde devam edildi.

(Mevlânâ, Dîvân-ı Kebîr -Seçmeler-, nşr. Şefik CAN, Ötüken, İst, 2000, II, 319)

 

vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa’lün)

 

24 Mayıs 2021, Konya