MÂVERÂYA SEFER

Abdullah Mesud HIDIR

Hakikî âşıklar yürür menzile.
Her adım dilinde; «Yâr» ağır ağır!
Sorarım; «–Tarifin nedir ecele?»
«–Vuslatın kapısı.» der ağır ağır!

Bitmez bu dünyanın ceng ü cidâli,
Uç uca eklenmiş derd ü melâli,
Okunan salâyı dinle ahâli!
Meyyite duâya dur ağır ağır!

Huzurda bükerek garip başını,
Gözünden dökerek tövbe yaşını,
Düzelterek «yarın» anlayışını;
Günahını bugün gör ağır ağır!

Nefsine uyanın tut bileğinden!
Hırs ile koşanın çek yeleğinden!
Dökülsün iki çift söz yüreğinden!
Yanlışa dört duvar ör ağır ağır!

Hak dâvâ âfitab, bâtıl kör kuyu…
Öğretir kitâbım şaşmaz doğruyu!
Hesap görülmeden her bir soruyu;
Her gece kendine sor ağır ağır!

Cennettir insanın asıl vatanı,
Zemine hapseder fakat öz teni,
Kafesten kurtulan rûha yok mâni;
Eflâke çıksa da hür ağır ağır!

Öldüren, dirilten «el-Muîd» O’dur!
Hâkimdir, şâhittir «eş-Şehîd» O’dur!
Yüzümüz yoksa da tek ümîd O’dur!
Boynunu önünde bur ağır ağır!

Gel ey dost, geçelim ince Sırât’ı,
Nasip et Allâh’ım kutlu necâtı!
Havz-ı Kevser’inden âb-ı hayâtı;
Yâ Nebî! Avcunla ver ağır ağır!