GÜLCEHAN…

Servet YÜKSEL servety@t-online.de
I

Bir çobanın en sevdiği kızıymış,
Yakasına çiğdem takar Gülcehan…
Görenlerin yüreğinde sızıymış,
Aşkın pınarında akar Gülcehan…

Bir ceylânın gözlerinde saklanır,
Bir türkünün sözlerinde saklanır,
Bu dağların közlerinde saklanır;
Uzaktan uzağa yakar Gülcehan…

Salınıp gezmesi, nefesler keser,
Siyah saçlarında, rüzgârlar eser,
Bir âh çekip hilâl, sulara düşer;
Gece yıldızlara bakar Gülcehan…

Mor fistanı, ipek şalı pür sürur,
Şaşkın aklı fikri gamzeler vurur,
Mevsimler geçerken seyrine durur;
Nergis açar, sümbül kokar Gülcehan…

GÜLCEHAN!..
II

Bu köyleri, yaylaları üzersin,
Yaman ayrılığı seçme Gülcehan!..
Dalgın dalgın ufukları süzersin,
Senden uzaklara göçme Gülcehan!..

Şehrin ışıkları yanıp sönüyor,
Bak gökdelenlerin başı dönüyor,
Her gelene ayrı zehir sunuyor;
Nefsin kadehinden içme Gülcehan!..

Aldatmasın seni renkli vitrinler,
Hani hayat dolu kızlar, gelinler!?.
İnan ki yolları tutmuş ecinler;
Sokak kapısını açma Gülcehan!..

Güzelliğin aynaları şâd eder,
Şair şiirini yazar, yâd eder,
Özünden koparsan kim imdâd eder?
Kanadın kırarlar uçma Gülcehan!..

Yenemezsin zamânenin fendini,
Bazen ne hâldesin yokla kendini?
Dünyanın kirinden pakla kendini;
Kalbini ağyâra açma Gülcehan!…