24 OCAK ELÂZIĞ DEPREMİ

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com

 

Biçilmiş ekin gibi, binaları deviren,
İnsafsız zelzeleyi, durdur yüce Allah’ım!
Hasenâtı cehennem ateşine çeviren,
Kini, kibri bilirim; kordur yüce Allâh’ım.

Yirmi dört Ocak, arzın çalkalandığı gece,
Ölüm korkusu tende, buz kesen soğuk hece.
Ömürlük hâtıralar, saniyelik bilmece,
İki duvar hayata, dardır yüce Allâh’ım.

Başkasının hâlini, görmeyenin hâline,
Acıyarak bakılmaz, su dökülmez eline.
Zulmü şiâr edinip, zulmedenin diline,
Kurşun döktürüp nâra, vurdur yüce Allâh’ım!

Merhametinle güldür, yüzünü Ankara’nın,
Depremde belli oldu, farkı akla karanın.
Elleri Sana açık, duâsı fukarânın,
Yıkılan yuvasını, kurdur yüce Allâh’ım!

Kardeşinin yükünü, sırtına alanların,
Hânesinde mağdura, sofrası olanların,
Başları önde ezik, çadırda kalanların;
Kanayan yarasını, sardır yüce Allâh’ım!

Enkaz altında sönen, kırk bir nefes de benim,
Seksen iki milyonun, canına can bedenim.
İyi gün, kötü günde, anladım ki ben senim!
Gayrılık Elâzığ’a, şerdir yüce Allâh’ım.

Annesiz koyma yâ Rab, kundakta balaları!
Ay yıldızlı bayrakla, muhkem kıl kal‘aları.
Vatanımın üstünden; görünmez belâları,
Def etmezsen katlanmak, zordur yüce Allâh’ım…

15 Şubat 2020, Elazığ