ADÂLET

Harun ÖĞMÜŞ

 

-«Hâkim Bey» şiirinin şairi merhum Abdurrahim KARAKOÇ’a rahmet niyazlarımla-

Cihanda yok gören aslā, hümâ mıdır ne adâlet?
Erilmez aslına, sırr-ı Hudâ mıdır ne adâlet?

Ne yandan estiği meçhûl alevli bir yele benzer,
Döner durur mütemâdî, havâ mıdır ne adâlet!

Kâh irticâ iledir cengi, kâh Fetö’yle ve solla,
Savaşta hep, Ali el-Murtezâ mıdır ne adâlet!

Bulup fiillere her çağda gösterir yeni fâil,
Kelîm elindeki mu‘ciz asâ mıdır ne adâlet!

Bugün Hırant’ı Fetoş’tur vuran, dün Ergenekon’du!
Akar zamâna münâsip, cıva mıdır ne adâlet!

Yazar bu şekl ile târîhi dâimâ yeni baştan,
Çölün yüzünde esen bir sabâ mıdır ne adâlet!

Çekiştirir onu her zümre başka bir uca doğru,
Neler çeker neler, ehl-i cefâ mıdır ne adâlet!

Vurur rakîbine hiddetle kim tutarsa sapından,
Ucunda tokmak olan bir sopa mıdır ne adâlet!

İsâbet ettiği insanlar öncesinde bilinmez,
Gazapla gökten inen bir belâ mıdır ne adâlet!

Fakat yöneldiği insanlar ekserî gurebâdır,
Sever garipleri pek, mübtelâ mıdır ne adâlet!

Savulsun, aklı olanlar önünde durmasın aslā,
Tutarsa vermez aman, ejdehâ mıdır ne adâlet!

Düşersen avcuna suçsuzluğun için delil ister,
Berî isen de bulur suç, dehâ mıdır ne adâlet!

Bugün «Berâet-i zimmet» değil de şüphe esastır,
Sezince hükmü basar, evliyâ mıdır ne adâlet!

Amel eder yasalar neşri öncesinde de artık,
Kılıç Alîler’e el-an fedâ mıdır ne adâlet!

Suç işlemişse bir insan cezâsı kalmaz onunla,
Tüm akrabâsına sıçrar, vebâ mıdır ne adâlet?

Beş-on dakîka süren bir duruşma beklenir üç ay,
Edâlı, işveli bir dil-rübâ mıdır ne adâlet!

Hesapta herkesin üstündedir, hüküm, söz onundur,
Gücün önünde fakat bir gedâ mıdır ne adâlet!

Nutukların süsü, meydanların coşan yüzüdür o!
Bütün kusurları örten ridâ mıdır ne adâlet!

Esâsıdır deniyor mülkün amma sarsılıyor hep,
Çürük zeminde yapılmış binâ mıdır ne adâlet?

Cihanda mutlak adâlet tahakkuk eylemez ammâ,
Bakınca şimdi tamâmen hatâ mıdır ne adâlet!

Namaz, oruç gibi artık Hudâ’nın emri değil de,
Ağızda nâfile bir iddiâ mıdır ne adâlet!

Hudâ diyor: «Kişi hasmın da olsa âdil ol!»1 ancak
Sağır mı, yoksa Hudâ’dan cüdâ mıdır ne adâlet!

Zulüm harâm ama bir kavme kînimiz sebebiyle,2
Bugün o zulme peşînen rızâ mıdır ne adâlet?

Ezelde bahtını yâver ederse Tanrı ne âlâ,
Değilse sus, deme Hârun: «Cezâ mıdır ne adâlet!»

vezni: mefâilün / feilâtün – mefâilün / feilâtün

___________________
1 en-Nisâ, 4/135.
2 el-Mâide, 5/8.