ZAMANIN RÛHU KUBBELERİNDE

ŞAİR : GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com

-ŞAİRLERİN İZİNDE KAPALIÇARŞI ŞİİRLERİ YARIŞMASI BİRİNCİSİ-

Nice mekân bilirim kaç zamanın içinde,
Zamanın rûhu yaşar, bu mekânın içinde,
Kalır bir ukde gibi her insanın içinde;
Fetihle akran oldu, beş yüz ellidir yaşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Fatih’in fermanıyla, kubbeleri örüldü,
Bereketin bolluğu, kanaatte görüldü,
Ayasofya güçlenip, vakfiyesi kuruldu;
İhtişamla uzandı şöyle Boğaz’a karşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Duâ duâ kapılar açılırken her sabah,
Boğaz’ın serinliği aksederken pek ferah,
Kapısından girince ruhlara verir felâh;
En helâl lokmalarca pişer, dağılır aşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Altıncı, Acıçeşme, Aynacı, Terzibaşı,
Altmış altı sokakta besmeleyle işbaşı,
Ustanın hüneriyle, hazır çırağın aşı;
El öpülür hürmetle, asla çatılmaz kaşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Ötede Kalpakçılar, Ağa Sokağı yanda,
Zenneciler Sokağı biter Zincirli Han’da,
Sanat incelikleri görülür her dükkânda;
Duvarlar dile gelse, söylese sırrı taşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Çıkıverir karşına şu handa bir Cebeci,
Kahvenin kokusuyla çağırır Ferareci,
Ellerde yâkut, mercan; gönüller birer inci;
Pîrin duâsı besler, üflenen her kamışı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Elindeki saf altın, kolunda has bilezik,
Rûhunda Hak rızâsı, îmanda yok bir çizik,
Görenler hayranıdır, görmeyen içi ezik;
En içten duygulara kapı açar bakışı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Büyülü kapıları, tuğralarla süslenmiş,
Cevahir bedesteni; «Buyur!» diye seslenmiş,
Her gören ayrı ayrı duygularla beslenmiş;
Yangınlar, zelzeleler tükenmiştir telâşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Dört bir yanda gölgesi nârin minarelerin,
Merakını celbeden gizem bîçarelerin,
Gönlü mestâne olur gezen âvârelerin;
Bir mesleğin erbabı, ötekinin yoldaşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Çarşı baştan aşağı güvene dayanıyor,
Beride iç bedesten, ışıl ışıl yanıyor,
İnsan seli mi desem tarih mi uyanıyor?
Hırsı eliyle iter, başlar günün yarışı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Arastalar, sokaklar hayatla kucaklaşır,
Sütunlar, arkasında dünyalık hayal taşır,
Kimisi bu mekânda menziline ulaşır;
Kimisi yüreğinde bitirirken savaşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Taşında tarih saklı, umuttur orda zaman,
Ahîlik meşrebince kaideler pek yaman,
Harama göz kapalı, helâl daima sultan;
Alın teri, göz nûru hak ederler maaşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Hayaller batar bir bir, ramat denen sulara,
Her sabah bin dilekle vedâdır uykulara,
Güvercin eşlik eder kubbede; «Hû!.. Hû!..»lara;
Yarına kanat çırpar, uçar ümidin kuşu,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Ticaretin peşinde duâ duâ dilleri,
Aşk fısıldar bedesten öter, han bülbülleri,
Hicaz, hüzzam, rast okur; yıkanır gönülleri;
Külliye denilince sevinir içi dışı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Beş vakit selâmlarken Beyazıt, Sultanahmet,
Her köşesi bereket, dağılır dâim rahmet,
En ince hünerlerle yoldaştır bin bir zahmet;
Besmeleyle girilir şükürledir çıkışı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…

Nice mekân bilirim kaç zamanın içinde,
Zamanın rûhu yaşar bu mekânın içinde,
Kalır bir ukde gibi her insanın içinde;
Fetihle akran oldu altı yüz oldu yaşı,
Zamanın rûhu onda, adı Kapalıçarşı…