MEVSİM HAZANMIŞ MEĞER

Servet YÜKSEL

Bizi öksüz bıraktın, ansızın uçup gittin.
Dünyaya gönül gönül sevgiler saçıp gittin.

Bize vefayı, şükrü, tebessümü öğrettin.
Gül açardı gözlerin ötelere hasrettin.

Ben hep sende seyrettim, heybetli tevâzuyu.
Kim alacak bizdeki endişeyi, korkuyu?..

Bir sevda ikliminde güzellikler dokurdun.
O nurlu bakışlarla kalbimizi okurdun.

Sefer eyledik dosta, kuşlar gibi peşinde.
Hep bizleri düşündün, biz vardık gözyaşında.

Dara düştüğüm zaman, ey imdadıma gelen.
Bir sükûtun vardı ki inci sözler dökülen.

Artık geceler hüzün, düşlerimiz solacak.
Sensizlik öyle zor ki, hâlimiz ne olacak?..

Gurbetlerde garipler yolunu gözleyecek.
Gayri gelmeyeceksin, ah çekip özleyecek.

Bir Eylül ikindisi mevsim hazanmış meğer.
Yücelerden; «Gel!» diye bir el uzanmış meğer.

Baştan ayağa edep, can dayanmaz görmeye.
Hiç kimseyi kırmadın, kırılmadın kimseye.

Ne mutlu ki efendim, aşkı tattın bir ömür.
Sultanlar Sultanı’na bizden de selâm götür!..