Ardıç Ağacı

CELİL (Halil GÖKKAYA)

Bir ardıç ağacı olsaydım eğer,
Senin hasretinle geçse her ânım,
Benim yerim, senin yanınmış meğer
Seni gölgelemek isterken canım,
Dağ rüzgârı esse hep perde perde,
Sürüm sürüm sürünseydim yerlerde,
Yine beni severdin sen sultanım…

Meyvelerim yağmalansın kuşlarla,
Çimlenemem o kursaktan geçmesem!
Kalacağım gözlerimde yaşlarla,
Ellerinden bir damla su içmesem…
Kara gözlü meyvelerim olsaydı,
Alazımla şavkım seni bulsaydı,
Yine beni severdin sen sultanım…

Bozkırları, bozkurtları ararım,
Su bulurum kurak toprakta bile…
Tarak olur saçlarını tararım,
Eski kültler gelir tütsümle dile.
Sathî kök salanın olmazmış ünü,
Beşik olsam, belerdin sen gönlünü,
Yine beni severdin sen sultanım…

Sabrederim, bir yokluğun hiçinde,
Bazen bir kayanın ortasındayım,
Sûfî olsam mest ehlinin içinde,
Emek erbabının tartısındayım,
Yavaş yavaş uzanırım yarına,
Hep tutuşsam yalnızlığın nârına,
Yine beni severdin sen sultanım…

Tevazuyla dost ederim ben kumu,
Sen kokumu taşı bahar yelinle,
Rabbim için bölerim hep uykumu,
Kalem verip o kınalı elinle,
Seninle fark etmez, ne dağ, ne şehir,
Yazdırırdın şu Celil’e bir şiir,

Yine beni severdin sen sultanım…
Yine beni sever miydin sultanım?