Yüzakı Dergisi / Sayı:223 – Eylül 2023

55,00 

Stokta yok

Kategoriler:

Açıklama

ŞAHSİYETİMİZE

KİM YÖN VERİYOR?

Dümen ve direksiyon. Yol alan gemi, uçak ve diğer vasıtalarda istikameti belirleyen mekanizmanın adı. Dümen ile alâkalı ne kadar çok deyim biriktirmişiz:

Dümen yapmak, bir dümen çevirmek, dümen suyuna girmek, dümen kırmak…

Toplumlara gemi benzetmesi çok yapılır: “Aynı gemideyiz.”

O gemiye kim yön veriyor?

Kaptan…

Lâkin bir de sulara hükmeden kaideler var. Görünmez çizgiler var. Onları da ideolojilere benzetebiliriz. Yani kaptan rotasını belirlerken ve buna göre dümen kırarken, birtakım tesirler altında kalmakta. Yani kaptanlarımıza, öğretmenlerimize, müdürlerimize, müfredat yazarlarımıza, program geliştiricilerimize, tâlim-terbiye şekillendiricilerimize kim yön veriyor? Kimler yön veriyor? Hangi ideolojiler, hangi fikir babaları?

Yine sulardan bir misal geliyor yâda:

Öğrenilmiş çaresizlik.

Devâsâ bir akvaryumda tutulan köpekbalığı ile avı arasına cam bir engel konur. Her defasında avına ulaşmak için hamle yapan balığımız, cama toslaya toslaya bir çaresizlik öğrenir. Sonra cam engel kalktığı hâlde, artık avına bîgâneleşmiştir. Hamlesini yitirmiştir.

Bazen kaptanlarımız; öğrenilmiş çaresizlik ile îzah edilebilecek şekilde, millî ve mânevî hamleleri geciktiriyorlar. Dümene hâkimiyet kuramıyor, direksiyonun istikametini zapturapt altına alamıyorlar.

Düzgün istikamet için, tam istiklâl şart.

Direksiyon direktif ile aynı kökten. Yani görünür görünmez engelleri aşabilecek stratejileri geliştirip, emir ve tâlimat verebilmek, millî ve mânevî hedeflerimize doğru; «Tam yol ileri!» ilerleyebilmemiz lâzım. Yoksa Tîh Sahrası’nda dönüp dururuz. Birilerinin dümen suyundan çıkamayız.

Direktifler, tâlimatlar kimden gelecek? Kapağımızda cümlelerde belirtildiği gibi, kendilerine bile fayda vermemiş filozoflardan, sözde mütefekkirlerden değil; Allah elçisi peygamberlerden ve onların vârisi âriflerden, âlimlerden…

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; her hususta ve bilhassa şahsiyetimize yön verirken ortaya çıkan ikili yapıya dikkatimizi çekti:  Bir tarafta Âdem babamızı cennetten çıkaran şeytan fısıltıları ve Firavun göz boyacılığı…  Diğer tarafta Hakk’ın yüce daveti, mûcizeleri ve asâleti…

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «Felsefe, İlim ve Hikmet» başlıklı makalelerinde, hakikî hikmetin kaynağının Kur’ân-ı Hakîm olduğunu, küresel güçlerin baskısıyla, eğitim ve tahsil dünyasına hâkimiyet kuran ateist, deist, kapitalist, komünist vb. ideolojilerin ise ne bize ne de beşeriyete bir fayda getiremeyeceğini yazdı.

İkinci bir makale ise; «Hakkı idrak ve ihyâ için, bâtılı teşhis edip tanımak lâzım.» düsturundan hareketle, toplumda hayâtiyetini sürdüren bâtıl inançları, hurâfeleri, inanç kaymalarını, doğrusunu öğretecek şekilde ortaya koydu.

Dosyamız bu hususta gerek toplumda, gerek eğitim müesseselerinde dikkat edilmesi gereken fikrî ve zihnî dikkatlere yoğunlaştı.

  • Kader ve âhiret inancımıza kurulan bir tuzak olan Karma safsatası…
  • Cuma gününün ihyâsı ve eğitim müesseseleri de dâhil «kamuda» ibâdet hürriyetimiz için atılması gereken adımlar…
  • Ehl-i dünya, dünyayı daha iyi bilir, kabulümüzü de sarsacak tefekkürler…
  • Şahsiyet inşâsı yönünde her türlü emek: Şiir, hikâye, kıssa, hâtıra…

Hepsi şu suâli tefekkür ettirmek ve güzelce cevaplandırabilmek için:

Şahsiyetimize kim yön veriyor?

Marka

DERGİ