«HİMMET» İSTER «GÜL»ÜN SEN’İN!..

ŞAİR : Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Evvel dedim, son sözümü; Sen’siz değil, kulun Sen’in!.. Sen’sin açan kalp gözümü; Câna düştü yolun Sen’in!.. Gafûr Sen’sin, Sen’sin Azîm; Bu nur canım, Sana teslim!.. Mağfiret et, Sen a Kerîm; Bilen, bilmez hâlin Sen’in!.. Yâ Rab kaldır, benden «ben»i; Seyrim oldu sır mahzeni!.. Kalbe kurdun değirmeni; Nefs öğütür, selin Sen’in!.. «Kader» dedim, Sen’de ruhsat; «Nefes» […]

Continue reading »

KIR AT İÇİN TÜRKÜ

ŞAİR : Servet YÜKSEL servety@t-online.de Sarp kayalar, dik yamaçlar, mor dağlar, Ey kır atım öpsün alın yazını… Yüreğimde kurulurken otağlar, Köroğlu da alsın ele sazını… Yiğitlikten yana şâha kalkanda, Düşman saflarını vurup yıkanda, Nal sesleri şimşek gibi çakanda; Zaman rüzgârlardan sorsun hızını… Yıllar var ki, ben sılamdan sürgünüm, Sevip, sevilmekten; deme yorgunum, Çiğdemine, nergisine vurgunum; Yaylalarda gezdir beyin kızını… O […]

Continue reading »

GAZEL

ŞAİR : SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Bir zamanlar bu bağın gülleri, sümbülleri vardı. Yemyeşil dallara konmuş nice bülbülleri vardı. Her sabah bâd-ı sabâ; dalları okşardı, severdi, Hepsinin derdine dermân olacak dilleri vardı. Kara sevdâlara meskenlik ederken deli gönlün, O kızıl korla ısınmış sıcacık külleri vardı. Şimdi hülyâlara rûyâlara muhtaç bu diyârın, Gece mehtâbı saran ince ipek tülleri vardı. Seferî’nin […]

Continue reading »

GÖREMEDİM!..

ŞAİR : SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com Ömür boyu hiçbir vefâ, Deremedim! Deremedim! Bir gün olsun ben de safâ, Süremedim! Süremedim! Gonca güldüm, birden soldum, Kahır çekip, saçım yoldum, Kadere hep teslim oldum; Eremedim! Eremedim! İçimde bir acı dere, Aman vermez dertli sere, Düşmanımı çalıp yere; Seremedim! Seremedim! Huzur için vahdet çağı, Sevda için gönül ağı, Kalbimdeki aşk yumağı; Öremedim! […]

Continue reading »

DÜŞÜNÜR MÜSÜN?

ŞAİR : Zahit GENÇ zahitgenc80@gmail.com Bu gidiş nereye, düşün ey yolcu! Bir bak gökyüzüne, ne söyler bulut? Arzunun sonu yok, görünmez ucu, Ne baharı özle, ne kışı unut! Gönül yangınının görünmez külü, Mutlak bilir bunu her akl-ı selîm. Gül, baharı özler; bülbülse gülü; Hayat böyle işte, anla güzelim! Çiçekler solmasa, hep bahar olsa, Dünya cennet değil, olmaz ki gülüm. İnsan […]

Continue reading »

KİME HAYRAN, KİME KURBANSIN?

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ey beşer, kalbinde her kim varsa hayrân olduğun, Şüphe yok, ancak odur dünyâda kurbân olduğun! Şanlı tekbîrin ve hamdin dâimâ Allâh ise, Der ki Seyrî: Şüphesizdir, cân-ı cânân olduğun! fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün

Continue reading »

Kur’ân’dan İktibas İlhamlar -29- AŞKIN ÇERÂĞI

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) قُلْ حَسْبِيَ اللّٰهُ “…De ki: «Allah bana yeter!»…” (et-Tevbe, 129; ez-Zümer, 38) قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ “«Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!» dedik.” (el-Enbiyâ, 69) Bir mağma kaynar kaynar içimde, Etraf da âteş korkunç biçimde… Nefsim, içerden… Şeytan dışardan… Bir çift cehennem yoz duygulardan… Hiçbir çıkış yok! Tek […]

Continue reading »

GÜL CİVÂRINA…

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Bağrında Fâtih’in zafer iksîri aşkıdır, Hem öyle aşk ki, can suyudur ruh çınârına! Bul, iç bu aşkı; canlanarak cân olur fedâ, Kurbân adında gül götürür gül civârına!.. mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün

Continue reading »

ÖZLENEN BAYRAM!..

ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Bu bayram, bambaşka bir bayram olsun! Yetimler, öksüzler boyun bükmesin! Hâneler mutluluk, huzurla dolsun! Garipler, gözlerden yaşlar dökmesin! Yürekler yaralı, hasret ilinde, Dudaklar çaresiz, sükût salında, Anneler, babalar hüzün dalında; Umutsuz umutsuz yola bakmasın! Hıçkıran zamanı tutsun geceler, Bütün ıstırabı yutsun geceler, Devleşen kaygılar, sonsuz acılar; Dininceye kadar şafak sökmesin! Ötelerden ılık bir rüzgâr gelsin, […]

Continue reading »

BİLİR HAK!

ŞAİR : Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com Şahdamardan daha yakın insana, Niyetleri ve sırları bilir Hak! Üç-beş kişi konuşsalar yan yana, Gizli fısır fısırları bilir Hak! Gökler ile yerde, suda ne ki var, Her birinden ayrı ayrı haberdar, Ne durumda ne vasıfta ne miktar; Bütünleri küsurları bilir Hak! Kimse bilmez mutlak gaybı, O bilir, Seçtiğine cüz’î miktar bildirir, Uzak-yakın, önce-sonra O’na […]

Continue reading »
1 166 167 168 169 170 485