TESPİT Mİ TELKİN Mİ?

H. Kübra ERGİN hkubraergin571@gmail.com       “–Bu zamanda ev sahibi olmak imkânsız. O yüzden para biriktirmenin de anlamı kalmadı.” diyor, genç kardeşimiz.   “–Galiba böyle düşünmenizi istiyorlar. Bu düşünceyi âdeta zihninize mayaladılar. Maya da tutmuş zannediyorum.” diyorum. Şaşırıyor.   Kendi kendini gerçekleştiren kehânet, diye bir şey vardır. Bizim atasözlerimizde de bir benzeri vardır:   “Bir kişiye kırk kere deli […]

Continue reading »

YAZ KUR’ÂN KURSLARI BAŞLIYOR

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com     Bir eğitim-öğretim yılının daha sonuna ulaştık hamdolsun. Önümüzde uzunca sürecek bir yaz tatili süreci başlıyor. Ebeveynler çocukları adına kendi fikir ve yaşantı tarzına göre yaz kurslarını araştırıyorlar. Kimi sanata dair faaliyetleri, kimi kültürel faaliyetleri bol olan, kimi de dînî bilgilerin verildiği kursları tercih ediyorlar. Herkes kendi yaşadığı sosyal çevreye göre şekillendiğinden, ister istemez anne […]

Continue reading »

«KEŞKE»NİN GÖLGESİNDE

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com     İnsan… Hatalarıyla öğrenen, pişmanlıkla olgunlaşan, zamanla şekillenen bir varlık. Zaman ise, durmadan ilerleyen bir misafir. Ne geri dönüyor ne de geride kalanlara acıyor. Ve insan; bu yolculukta kimi zaman bir sözün, kimi zaman bir susuşun, kimi zaman da bir tercihin yükünü omuzlarında taşıyor. İşte o yüklerden biri var ki, bazen tek kelimeye sığabiliyor: «Keşke»   […]

Continue reading »

Saâdete Vesile Nimet; ZAMAN

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com     Zaman; kâinâtın yaratılmasından itibaren var olan, fânî olmaları itibarıyla varlıkların hâllerinin ve ömürlerinin işaretlenebildiği, ölçülebildiği bir vâkıadır. Süreklilik arz eden, akan bir vasfı olması dolayısıyla; geçmiş, hâl ve gelecek olarak sınıflandırılan hususiyetinden, insanın zamanı kullanma keyfiyeti önem arzetmektedir. Tasavvufta «İbnü’l-vakt» ve «Ebu’l-vakt» mefhumları, zamanın en verimli şekilde kullanılabilmesi maksadına mâtuf olarak tarif edilmiştir.   […]

Continue reading »

243. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız,   Mayıs ayı, İstanbul’un fethini çiçek açtırır gönüllerimizde. Lâkin içinde bulunduğumuz kahırlı günlerde bu fetihleri terennüm etmek uygun değilmiş gibi geliyor. Lâkin bir de şuradan bakalım: Esas fetih, gönüllerin fethi ise, Gazze’de mazlum ancak şanlı dirâyet, dünyanın her tarafında nice gönülleri fethediyor.   Çünkü bir mukayese yaptırıyor:   Çin seddinden Atlas Okyanusu’na, Pirene dağlarına uzanan İslâm fütuhâtında, bugün […]

Continue reading »

GÜNDELİK ve ASIRLIK SİYASET

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com     «Siyaset»in bir gündelik bir de geniş ufuklu, âdeta zaman üstü iki şekli vardır.   Gündelik siyasete bulaşmak ve bulanmak, insanı olmadık bir tarafı seçmeye zorlayabilir.   Ülkemizde din, aslında siyaset üstü bir konumda olması gerekirken; maalesef, dîni yaşamak isteyenleri baskı altına almaya çalışanlar ve onların haklarını müdafaa etmeye çalışanların siyasetteki mevcudiyeti, buna imkân vermiyor. […]

Continue reading »

EVLİLİK KORKUSUNUN EKONOMİK SEBEPLERİ

H. Kübra ERGİN hkubraergin571@gmail.com     Aileden bahseden yazılarda hep kullanılan bir ifadedir;   “Aile toplumun temelidir.” denir. Geçen gün gördüğüm bir yazıda;   “Toplumlar aile ile ayakta durur. Bir toplumun âsâyişi, huzuru, refâhı aile yapısının sağlam olmasına bağlıdır.” diyordu. Çok doğru, hattâ daha da fazlası söylenebilir. Ama bu ifadeler; sanki aile meselesine yönelik hassâsiyetin, ferdiyetçiliğe karşı cemiyetçi bir zihniyete […]

Continue reading »

Eğitimde Geçmişten Geleceğe Köprü Kurmak Adına, FATİH NESLİ YETİŞTİRMEK ŞARTTIR!

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com     Bilindiği üzere Mayıs ayı denince akla İstanbul’un fethi gelir. Bütün dünyanın hayranlıkla seyrettiği güzel İstanbul’umuzu alan, bir güzel genç delikanlı komutan, Sultan Fatih gelir hep hatırımıza. Öteden beri; İstanbul’un fatihini, genç neslimizin mutlaka rehber alınacak, örnek bir şahsiyet olarak mutlaka tanıması gerektiğini, çevremize anlatır, söyler dururuz. Ve yine bir eğitimci olarak deriz ki; bizi […]

Continue reading »

Gözüne, Kulağına, Diline ve PARMAK UCUNA SAHİP OLMAK

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com   Göz, kulak, ağız ve el, insanın bu dört uzvu, onun iç dünyasının, dış dünyayla irtibatının ve kurduğu köprünün en temel araçlarıdır. Bu uzuvların her biri, kendi içinde ayrı bir âlem ve ayrı bir hikâye barındırır.   El: Allah Teâlâ’nın insanoğluna verdiği en büyük nimetlerden birisidir. Üretmenin, emeğin baş aktörü olarak dokunduğu her şeye bir mânâ katar. […]

Continue reading »

İnsanlığın Selâmeti; CİHAD RÛHU

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com   Ümit; en zor ve ağır dâvâların başarıyla yürütülmesinde ve neticelendirilmesinde, yılgın ruhları dirilten, yorgun vücutları canlandıran bir hususiyete sahiptir. Dâvâ adamı, mefkûresine aşkla bağlıdır; onun hayaliyle yaşar, onun rüyasını görür, onu terennüm eder. Şanlı bir medeniyeti altı asır temsil eden bir cihan devletinin bânîsi olan ve misafir olarak kaldığı evde Kur’ân-ı Kerîm’in asılı olduğu odada, […]

Continue reading »
1 2 3 4 5 127