O NÛR

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)


Ezelde varlığa nûr olmak üzre doğdu O Nûr!..
Sonunda hâtemiyet sırrı içre doğdu O Nûr!..

«Kün!» emri çizdi O Nûr’un geniş ufuklarını…
Bütün bu varlığa rûh oldu, dehre doğdu O Nûr!..

Perîşan Âdem’e bir O’ndadır ümîd ışığı,
Şefâat ırmağıdır, pâre pâre doğdu O Nûr!..

Temiz, nikâhlı, haram bilmez ak nesillerde…
Nezih alınlara şan, zerre zerre doğdu O Nûr!..

Cihâna tal‘ati Nîsan, Rebîulevvel’di,
Çıkardı âlemi kıştan, bahâre doğdu O Nûr!..

Yanık ve şen «Tala‘a’l-bedru»larla bayram eden,
O’nunla hoş ve şifâ… Nurlu şehre doğdu O Nûr!..

Zulüm karanlığı zâil, O’nun zuhûru ile,
Zavallı mazlum için şanlı devre doğdu O Nûr!..

Asır asır nice şâir gönülde ilhamla,
Kasîde oldu, gazel oldu, şi‘re doğdu O Nûr!..

Cihanda en büyük ihsân O Nûr’a ümmetlik…
Salât eden dil için katre katre doğdu O Nûr!..

Güneş ve ay doğamazken ufukta batmasalar;
Gurûba düşmedi hiç, kırk kerre doğdu O Nûr!..

O’nunla bir de hakîkî doğuşla doğ, Tâlî…
Ölümlü insana bir O’nda çâre, doğdu O Nûr!..

vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa‘lün)