GÜL AHMED’İM
NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ)
Gel, ey tabip, nûrunla aydınlat dünyamızı!..
Gel, görelim yeniden muhteşem rüyamızı!..
Emsalsiz hediyesin, bizlere Rabbimizden,
Şüpheleri, mâtemi, Sen, sildin kalbimizden…
Hâtemü’l-Enbiyâsın Rahmeten li’l-âlemin,
Güzel ahlâk timsali ve kullardan en Emin!..
Doğuşunla gark olsun bir daha dünya nûra,
Varlığınla erişsin beşeriyet sürûra!..
Salât ve selâmların cümlesi azdır Sana!..
Tevhîd ile zikretmek ne yakışır lisana!..
Kerem kıl, şefaati esirgeme ümmete,
Nefsimizin zulmüyle düştük gama, mihnete,
Emanetin Furkan’ı sadece ezberledik,
Sünnetini terk edip nice hece belledik.
Rehber olup her dâim yeni bir iz ver bize,
Bu zilletten kurtarıp yeni bir giz ver bize.
Seslensek biliriz ki an be an bizimlesin
Cümle âşık Sen’inle Yaradan’ı dinlesin.
Bekliyoruz Efendim, fermânın bekliyoruz,
Bu aşk ile yıllardır yorgun emekliyoruz.
Mevlidin müjde olsun canlara Muhammed’im,
Niyazkâr kurban olsun yoluna Gül Ahmed’im…