Ay: Ağustos 2024

Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com     Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-’tan; “Ölümden kaçmak için iki günü tercih etmek zorundayım. Birisi o günde ölüm takdir edilmemiştir. Diğeri de ölüm günüdür.” “Ölümümün takdir edilmediği günden korkum yoktur. Ölümümün takdir edildiği günde ise korku, kaçma ve kurtulma mümkün değildir.”   Durduk yere tasalanma, «Ölene kadar yaşarsın!» Vakitsiz ölürüm sanma, «Ölene kadar yaşarsın!»   Dertler kuştur; konar, uçar, […]

Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com     Sırlar açılınca öz mü dayanır? Bir gün dile gelip dağlar konuşsa… Gözde yaş mı kalır, söz mü dayanır? Haberler sîneyi dağlar konuşsa…   Kim bilir kaç defa döndü bu devran? Nice bağ yeşerdi, nice yurt viran, Yarını nasıldır bilir mi soran; Bak neler anlatır çağlar konuşsa…   Ne saltanat kaldı, ne başlarda taç, Zengini fakire eyledi […]

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com     Yârabbi! Biz ne bahtı siyah kimselermişiz! Her ânı derd ü mihnet olan bir zamandayız! Beyhûde gül ve lâle temennî edermişiz, Gülzârı her şeyiyle solan bir zamandayız!   Hak, hâkimin ayakları altında çiğnenir, San‘at denen rezâlete kim baksa iğrenir!  Bilmem ki mektep ehli cehâlet mi öğrenir?  El-kıssa her şeyiyle yalan bir zamandayız!   İnsan hukûku dense odur […]

Hasan KONÇ hasankonc1453@hotmail.com       İslâm’ın ışığına gözünü kapatanlar, Her fırsatta dînime çemkirmek istiyorlar. Nefsi ilâh edinmiş şu sinsi şarlatanlar, Âlemi put çağına döndürmek istiyorlar.   Baksan tafralarına sanırsın ki koca dev, Mukaddesâta karşı saçıp dururlar alev, Bizleri yok etmeyi sayarlar kutlu görev; Müslümanlara darbe indirmek istiyorlar.   Akl-ı selîmden nasip belli ki almamışlar, Ahmaklığa dermanı arayıp bulmamışlar, Kur’ân hakikatinden […]

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com        Kışın zirveye çöken, sise benzer efkârım, Buram buram tüterken, dizilir âh u zârım.   Hasretin kıskacında, sevdamın canı çıkar, İki değirmen taşı, birinden şimşek çakar.   Yanan buğday tanesi, figānı çöle salar,  Başı döndükçe taşın, derin hülyaya dalar. Çölün dostu kaktüstür, gül dilinden anlamaz, Mecnun Leylâ’yı tanır, çöl gülünden anlamaz… Gülden anlamayanın, gülşende yoktur […]

Fikret GÖRGÜN fikret_gorgun@hotmail.com     Ey imam hatiplim! Gönül yurdunda Elvan elvan çiçek açan yiğidim! Hayallerin ufukların ardında; Peşinden kanatsız uçan yiğidim!   Yunduğun dupduru bir kutlu havuz, En çetin yollarda sensin kılavuz. Mazluma selîmsin, zâlime yavuz, Ateşten gömleği seçen yiğidim!   Yüreğinde îman, dilinde tekbir;  Bu aşk ile yandığını kim bilir! Küfrün kaleleri yıkılsın bir bir, Sırlı kapıları açan yiğidim! […]

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)       SÖZDE AYDINLAR   İslâm’a diş bileyen behey sözde aydınlar! Aydınlığa çıkarmaz sizi bu hâl, âşikâr. Topyekûn saldırıp da nefret kussanız bile, Hakk’ın nûru sönmez ki, âlemde hep pâyidar.   BOYKOTA DEVAM!     Edelim boykotu ey kardeş yeniden ihyâ. «Devirmez düşmanları!» deme, bir-iki eşya. Bir damlacık su, taşı çatlatmaz doğru, fakat! Sürekli hamlederse, taş dayanmaz […]

Dursun KARAGAN     Neden zâlime hürmet, neden mazluma dayak? Neden toprak kavrulur, neden su vermez ırmak?   Neden haklıyı tahkir, neden suçluya çanak? Neden mârûfa engel, neden münkere kaynak?   Neden âlim hükümlü, neden câhil şen şakrak? Neden küfre kölelik, neden münkire yamak?   Neden fikre pranga, neden fikreden tutsak? Neden bâtıl yol açık, neden Hak yolu kıvrak?   […]

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com      Babadan oğula yağız atlarla, Eyerden eyere aşmak ne güzel… Teheccüd vaktinde per kanatlarla, Seherden sehere taşmak ne güzel…   Şimşek gibi çakıp, su gibi akıp, Şu nazlı bayrağı burçlara takıp, Nimetleri bir tarafa bırakıp; Seferden sefere koşmak ne güzel…   Meydanı titretir Türk’ün nârası, Madalyadır gazilerin yarası, Ağustosla ağustosun arası; Zaferden zafere coşmak ne güzel… […]

Basri DOĞAN basridogan@hotmail.com     Zamana direnir solar her yeni, Yorduğun bedenin kirası vardır. Çizgiler kuşatır donuk çehreni, Her canın dünyada süresi vardır.   Tartarak konuşsan inceden ince, Kuytuya gizlenir niyet, düşünce, Her gönül kabının derinliğince; Kelâmın sâfîsi, darası vardır.   Geceye dökülür girer rüyana, Hislerin karışır sığmaz beyana, İyiyle kötüyü düşün yan yana; Arzla güneş kadar arası vardır.   Kiminin […]