Fetih Destanı

Yusuf DURSUN

Rasûl’ün dilinden ilâhî müjde,
Dalga dalga gönüllere yayıldı.
“Fetholunur elbet Konstantiniyye.”
Bu mübarek sözler emir sayıldı;
Ben de «güzel asker» olayım diye,
Gül soylu yiğitler yola koyuldu.

Şehzâde Mehmed ki beşiğindedir,
Kerâmet ehlince işaret onda.
Çocuktur, îmanın ışığındadır;
Yiğittir, bin türlü maharet onda.
Şairdir, kelâmın eşiğindedir;
Âlimdir, ilmiyle hareket onda.

Molla Gûrânî’ler, Akşemseddin’ler,
Ümit dergâhında fetih mimarı…
Padişah, dersini vecd ile dinler,
İlm-i siyasete ince ayarı.
Verir de hâl ehli olanlar anlar;
Çoktan alınmıştır fetih kararı.

Bir yanda îmanı, bir yanda aklı,
Şâhi toplarıyla tarih yazıyor.
Gazâ meydanında yeşil sarıklı
Ebû Eyyûb el-Ensarî geziyor.
Vuslatın ışığı zekâda saklı,
Kadırgalar tepelerde yüzüyor!

Zafer gecikmede, Sultan derbeder;
Koca dünya yüreğine dar olur.
Aldığı nefesi tarih kaydeder:
-Râsuller Rasûl’ü ona yâr olur-
«Ya İstanbul beni bendesi eder,
Ya gönül yurduma gülizâr olur!»

Seherde görülen rüyalar anlar,
Düşlerinde zafer gören Sultan’ı.
Boğaz’ın sabırsız suları anlar,
Atını denize süren Sultan’ı.
Bir «Gül»e adanmış sevdalar anlar,
Cennet bahçesine giren Sultan’ı.

Yirmi dokuz mayıs… Sabah ezanı…
Huşû içindedir namazda Sultan.
«Övülmüş belde»den köhne düzeni,
Silebilmek için niyazda Sultan.
Seyreder gelmeden, gelecek ânı,
Bütün benliğiyle Boğaz’da Sultan.

Biri var, «Yâ Allah!» diyen sesine,
Cümle ervah, misk ü amber döküyor.
Biri var, burçların en tepesine,
Demirden eliyle bayrak dikiyor.
Biri var, kızaran tunç gövdesine,
Saplanan oklarla ufka bakıyor.

Delinir Topkapı, yollar açılır;
Fetih melekleri siz önden girin.
Fatih’in yüzünde güller açılır,
«Ey güzeller! Gülü Fatih’e verin.»
Yüce Yaratan’a eller açılır,
Şükür secdesinde Fatih’i görün.

Ayasofya… Mabetlerin ulusu…
Ezan sesleriyle müşerref oldu.
Sardı benliğini cennet kokusu,
Kubbeden sütuna nur ile doldu.
Fatih’ten aldığı gönül dolusu
Sevgiyle bir tatlı huzura daldı.

Konstantiniyye’yi İslâmbol yapan
İstanbul Fatihi sana bin selâm.
Cennet’te Rasûl’ün nûrunu öpen
Goncayı övmeye yetmez bu kelâm.
Tarihin şerefli bağrından kopan
Yeni yeni Fatih’leriz vesselâm!