HAYIR YARIŞI

Sami GÖKSÜN   İslâm dîni, bütün hayırları ve güzellikleri uhdesinde toplayan bir dindir. Onun gayesi tüm insânî fazîletleri beşer hayatına hâkim kılmaktır. İslâm, tamamıyla hayırdır. Ona inanmak; hayra tâlip olmak, güzele bağlanmak, fazîlete teslim olmaktır. İslâm, cihanı kuşatan bir hayırdır. O; mü’mine hayrı gösterir, ferdiyetçilik engelini aşarak bütün varlığıyla hayra koşmasını ister, istemekle de yetinmez, hayrın yaşanmasını, rahmet olarak yayılmasını; […]

Continue reading »

Mevlânâ Hazretleri’nin; TEVBEYE BAKIŞI -1-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com    İnsanın dünya macerası; Âdem -aleyhisselâm-’ın zellesi ile başladı, tevbesi ile devam etti. Bu yüzden hayatımızdaki iki önemli mesele günah ve tevbedir. Çünkü ilki bizi ilâhî huzurdan uzak tutarken, ikincisi ilâhî huzûra yaklaştırmaktadır.    Farsça, suç anlamına gelen günah kelimesi, bizim inancımızda; ilâhî emir ve yasaklara aykırı fiil ve davranışları ifade etmektedir.    Tevbe ise; «geri dönmek, rücû […]

Continue reading »

DEMİRİ İNDİRDİK!

Ömer Sâmi HIDIR samihidir@gmail.com   Yeryüzünde demir olmasaydı, insanlık bir medeniyet inşâ edebilir miydi?   Demirin tarih ve medeniyetteki önemi çok büyük.    Eğer demir olmasaydı, dünya üzerindeki teknik seviye, basit tahta araçların ötesine geçemeyecekti.    Mukavemeti yüksek bu element; binalarda, makinelerde, gemilerde, arabalarda, telefonlarda, mutfakta ve hemen her yerde kullanılmaktadır.   Tarihin akışında döküm topların harbin seyrini değiştirdiği görülmüştür.    […]

Continue reading »

BEHLÛL

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr   Yazları abalısın, kışları yalınayak, Kuşlar, kediler bile pay almışlar neşenden… Gurbette esir misin, gözlerin öyle uzak. Bir gül versen olmaz mı bağrındaki gülşenden?..   (Servet YÜKSEL)   Hâdise yeni tekāüt olan gece bekçisi Murtaza Efendi ile onun halefi genç Rüstem Efendi arasında geçer.   Rüstem Efendi; mıntıkasındaki vazifesini bitirdikten sonra, Küçük Selimiye Camii’nin yola bakan tarafının […]

Continue reading »

KIYMET, ALLAH KATINDA…

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com   Ashâb-ı kiramdan Zâhir bin Haram -radıyallâhu anh-, çölde yaşardı. Zaman zaman Medine’ye gelir; geldiğinde Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i ziyaret eder, yetiştirdiği mahsullerden ikrâm ederdi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de onu mukabil hediyelerle taltif eder, gönlünü hoş tutardı. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-;    “Her şehirlinin bir köylüsü vardır, Muhammed ailesinin köylüsü de Zâhir bin Haram’dır.” ve; “Zâhir bizim köylümüz, biz de onun […]

Continue reading »

NASIL GÖRDÜLER, NASIL YANSITTILAR?

Hasan TOPBAŞ hasantopbas87@gmail.com   Hicrî bir sene daha çabucak deverân etti ve Cenâb-ı Hakk’a şükürler olsun ki bizleri yeni bir bereketli mevsime daha vâsıl eyledi…   Nitekim, kadîm medeniyetimizin «Şühûr-i Selâse-i Mübâreke» şeklinde tarif ettikleri «Mübârek Üç Aylar»a artık erişmiş bulunuyoruz.    Bunlardan ilki olan ve bu ay itibarıyla idrâk edeceğimiz «Receb» ayının ise, lügatte; «Korkmak; saygı duymak, tâzim göstermek» mânâlarına gelen racb kökünden türetildiği bilinmektedir.   […]

Continue reading »

Üç Aylar: Mü’minlere Müjde GÖNÜLLERİ İHYÂ MEVSİMİ

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Gönüller nasıl ihyâ olacak? Nasıl dirilik kazanacak?    Hele ki şu âhirzamanda bu nasıl olacak?    Çünkü;   Kıyâmet yaklaştıkça ölümler artıyor. Büyük savaşlar var. Kitleler hâlinde ölümlerin çoğaldığı bir dönemdeyiz. Görünen ölümler elbette yürek dağlıyor. Ciğerleri parçalıyor. Lâkin görünmeyen ölümler daha çok. Gafil vicdanlar bunun farkında olmadığı için onların yürekleri bunu hissetmiyor, ciğerleri parçalanmıyor.   Bu yüzden;   […]

Continue reading »

ESİR -3-

Prof. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com (Yaşanmış bir hâdiseden ilham alınarak yazılmıştır.)   Nefsî müdafaa için bile olsa bir cana kıymaktan kaynaklanan bu vicdan azâbı altında eziliyor, âdeta fiilin gerçekleştiği yerden uzaklaştıkça o baskı hafifleyecekmiş gibi adımlarını hızlandırıyordu.    Böyle yaklaşık bir saat yürüdü. Nihayet ağaçlıklı bölge bitip açık arazi başlamıştı. Ama nereye gidecekti ki? Acaba bu tuttuğu istikamet kuzey miydi? O […]

Continue reading »

ARZ-I HÂLE DAİR

Asım UÇAROK   Emin SARAÇ Hoca anlatır:   “Abdurrahman (GÜRSES) Hocaefendi ile yirmiye yakın kez hacca birlikte gittik. Yol boyunca Hocaefendi’nin hususiyetlerini, meziyetlerini çok yakından tanıma fırsatı buldum. Bir kere gönlü, Kur’ân-ı Kerîm’e ihtiramla dolu bir kişi idi. Bütün gününü Kur’ân-ı Kerim ile geçirirdi… Harem-i Şerif’teki hâl ve hareketleri hep edep üzereydi. Bu konuda çok hassastı… Arafat’tan dönüşlerimiz hep yürüyerek olurdu… […]

Continue reading »

239. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, “Başlamak bitirmenin yarısıdır.” derler. Çünkü başlamak, şevkli bir azim ve kararlılık istiyor. Başlamayınca sorumluluk henüz yokmuş gibi garip bir aldanış…    Ertelemek müzmin bir hastalık. Tesvîf: Sonracılık. Namazı emekliliğe, imtihana çalışmayı son güne bıraktıran belâlı alışkanlık.    Besmele: Başlama azmi ve heyecanına, Allah katından destek aramak.    Takvimlerin başlangıçları da bu azme destek olur:    “Bu sene başka olacak!”,    […]

Continue reading »
1 36 37 38 39 40 1.024