O’NUN SEVDİĞİ, SENİN SEVDİĞİN…

Yüzakı İhtisas   Ahmed bin Hanbel -rahmetullâhi aleyh- buyurur:   “Sevdiğin şeyleri Allâh’ın devam ettirmesini istiyorsan, sen de O’nun sevdiği şeylere devam et!”1    Hak Teâlâ, kullarına istedikleri her şeyden bol bol ikrâm etmiştir. Saymaya kalksak sayıp bitiremeyeceğimiz kadar…2    •Sıhhat ve afiyetimiz,    •Huzur ve saâdetimiz,    •Rızık ve selâmetimiz,    •Maddî ve mânevî bütün güzel nasiplerimiz hep devam […]

Continue reading »

Mevlânâ Hazretleri’nin; GECELERİN İHYÂSINA BAKIŞI

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com    İnsanın hakikatini keşfetmesi ve kendi kulluğunun anlamını çözmesi için, gecelerin ihyâsının hayatımızda önemli bir yeri vardır.    Gündüzün meşakkat ve yorgunluğundan sonra, hem dinlenmenin ve hem de Rab ile baş başa kalmanın en önemli zaman dilimi gece olmuştur. El ayak çekilip kul kendisiyle baş başa kaldığında, günün muhasebesini yine gecelerde yapmıştır. Kur’ân-ı Kerim’de gece, gündüzden daha fazla zikredilmiştir. […]

Continue reading »

MELEKLERİ GÖRDÜ

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com     Medineli ilk müslümanlardan Üseyd bin Hudayr -radıyallâhu anh-, Evs kabîlesine mensuptu. İkinci Akabe Bey‘atı’nda Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile görüştü.     Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ- onun hakkında; “Üseyd insanların en fazîletlilerindendi.” derdi. Güzel sözlerinden biri şöyledir:   “Bütün ömrümü üç hâl üzerinde geçirmek isterdim:    Birincisi, Kur’ân okuduğum ve dinlediğim zamanki hâlimdir.    İkincisi, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve […]

Continue reading »

MİKRO ORDULAR

Ömer Sâmi HIDIR samihidir@gmail.com     Niyâzî-i Mısrî ne güzel söyler:    Bir göz ki onun olmaya ibret nazarında, Ol sâhibinin düşmanıdır baş üzerinde.   O hâlde gözlerimiz; her şeye ibret nazarı ile bakmalı, hikmeti aramalı, insanlığın dershânesi olan şu kâinattaki bin bir hazırlığı, nizâmı, intizâmı görmeli.   Kâinâtın her ölçeğinde kendine göre bir hayat ve canlılık mevcut. Yıldızların ve galaksilerin […]

Continue reading »

EDEP YÂ EDİP!..

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr   Sâat-i vâhidedir ömr-i cihân,  Sâati tâate sarf eyle hemân.1       Edip o sabah erkenden kalkmış, anasının hazırladığı kahvaltıyı yaptıktan sonra en temiz elbiselerini giymişti. Çünkü artık on beş yaşına girmişti ve bugün ilk defa İstanbul’a geçecekti.    Aslında Edipgil de Üsküdar’da oturuyorlardı; ancak o yıllarda karşı yakaya İstanbul deniyordu ve mazbut aileler, işleri […]

Continue reading »

240. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız,   Kışın bağrında bile donup kalmamalı; tazelenmeli, hazırlanmalı bahara doğru…    Bütün safraları atmalı, kalplerin baharı Ramazân’a doğru…    Kurtulmalı; zincirli, tasmalı düşüncelerden ve beklentilerden. Biri gelse de bizi zorla adam etse temennîlerinden… Gönül istiyor, gönüllü istiyor bizi huzûruna isteyen. Gönülsüz de olur dese, itiraz edecek bir nefse sahip olmayan melekler veya iradesi olmayan hayvanlar yetmez miydi?    […]

Continue reading »

NASIL GÖRDÜLER, NASIL YANSITTILAR? -2-

Hasan TOPBAŞ hasantopbas87@gmail.com   Geçen ay idrâk ettiğimiz «Regāib» ve «Mîrâc-ı Nebî» gecelerinin; bir vakitler, medeniyetimizin matbûat hayatına yansıyan akislerinden bazı hoş misaller vermiştik.   Bu ay ise hepimizin malûmu, Şâban ayının 14. gününü 15. gününe bağlayan gece (13 Şubat 2025 Perşembe) «Berat Gecesi» olarak idrâk edilecek olup, lügatte;    Berâe/berâet (البرائة) kelimesinden türetilerek; «iki şey arasında ilişki olmaması, kişinin bir mükellefiyetten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması» mânâlarına gelmektedir.  […]

Continue reading »

ÎMAN ve İBÂDET COŞKUSU

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com     Bazen soruluyor:   –Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; bugün, bu devirde yaşıyor olsaydı, ne yapardı?   Sonra da çeşitli cevaplar sıralanıyor;   –Şöyle yapardı,   –Böyle yapardı,   –Şunu yapardı,   –Bunu yapardı…   Nice tahminler mevzuya dâhil oluyor.   Hâlbuki hiçbir tahmine gerek yok. Sadece O’nun yegâne gerçeği kâfî. O gerçekteki cevap tek:   –Rasûlullah -sallâllâhu […]

Continue reading »

ESİR -4-

Prof. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com   (Yaşanmış bir hâdiseden ilham alınarak yazılmıştır.)   (Hulâsa: Birinci Cihan Harbinde Filistin cephesinde İngilizlere esir düşen Konyalı Hasan, esir kampından kaçarak memleketine doğru korku ve kâbus dolu bir yolculuğa girer. Yolda bir Arap köyünde caminin imamına misafir olur.)   –Baştan beri hep Filistin cephesinde mi bulundun?   –Evet!   –Kanal Harekâtı’na katıldın mı?   –İkisine […]

Continue reading »

SÜNNETSİZ MODERNİSTLER

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com   Kelimelerin zaman içinde aldığı yeni mânâlar, lisanda zenginlik ve yeni ifade imkânları meydana getirir. Başlığımızda geçen sünnetsiz ifadesi de böyle oldu.    “Kur’ân yeter!” diyen, bunu da özellikle Allah Rasûlü’nün sünneti ile Kur’ân ve Sünnet üzerine bina edilen fıkıh, kelâm müktesebâtını reddetmek için yapan bir kesim var: Modernistler. Sünnet inkârcıları.    Onlara artık sünnetsizler diyebiliriz. Her iki mânâyı da hak ettiklerine […]

Continue reading »
1 19 20 21 22 23 1.011