MUALLİM MAHİR İZ
Sami İLHAN samilhan@hotmail.com
9 Temmuz 1974 Mahir İZ Hoca’nın Vefâtına Bir Not…
Muhammedî meşrepti, öğretirken sevdirdi,
Uzak-yakın demeden herkes ona gelirdi.
Aşı yaptı, tullâbın gönüllerine girdi,
Latîfti; insan nasıl kazanılır, bilirdi.
Lâyıkıyla işledi, derslerinde gürledi,
İz bırakan yılları, kitabında derledi,
Mezar taşıma yalnız; «Muallim» yazın, dedi.1
Mâhirdi ve edipti, tasavvuf anlatandı,
Anlattığını yaşa! Rüyasıyla uyandı.2
Hazret-i Sâmi, Yûnus Emre’yi söyleyince,3
İçtiği kahve düştü, sülûk ateşi yandı;
Rabbimin himmetiyle dervişliğe boyandı!
İsmini mühürledi, hem düne hem yârına,
Zikrederek kavuştu, O En Güzel Yâr’ına…
Rûhu için 1 Fâtiha 3 İhlâs…
_____________
1 Mahir İZ: “Ben öldüğüm zaman mezar taşıma sadece; «Muallim Mahir İZ» yazılsın.” (02.04.2021 tarihinde İLAM «İlmî Araştırmalar Merkezi»nde Abdullah SERT Hocaefendi ile Türkiye’nin ilk tasavvuf hocası Mahir İZ üzerine yapılan röportaj)
Hoca; “Rabbim mahşer günü bana;
«–Tekrar dünyaya gelsen ne istersin?» diye sorsa;
«–Öğretmen olmak isterim.» cevabımı yüz defa tekrar ederim.” demiştir. (Emin IŞIK, «Öğretmenlik Çok Özveri İsteyen Meslek», Duyuru Gazetesi, 11.09.2015)
2 Mahir İZ Hoca; bir dost meclisinde, Sâmi Efendi’ye bağlanışını şöyle anlatmıştı:
“Bir gece rüyamda Yûnus Emre Hazretleri’ni gördüm. Bana;
«–Mahir Efendi! Tasavvuf dersi anlatıyorsunuz, anlattıklarınızı yaşama zamanı gelmedi mi? Mahmud Sâmi Efendi’ye gidip mürîd olunuz.» diye tembihte bulundular. Sabah abdest alıp Sâmi Efendi’nin Erenköy’deki evine gittim. Kapıda beni Sâmi Efendi karşılayıp içeriye buyur ettiler;
«–Bir kahve alır mıyız?» buyurdular.
«–Olur efendim!» dedim. Kendi elleriyle iki kahve getirdiler. Birini bana ikrâm ettiler. Kahve içerken ben konuya nasıl gireceğimi merak ediyordum.
O sırada Sâmi Efendi;
«–Mahir Efendi! Yoksa bu gece Yûnus Emre Hazretleri size de mi teşrif ettiler?» deyince elimdeki kahve fincanı yere düştü.
Sâmi Efendi;
«–Zararı yok, akşam biz de Yûnus Emre Hazretleri’yle beraberdik.» deyip dökülen kahveyi bez ile sildiler ve bana mânevî ders yani zikir-evrâd verdiler.” (Prof. Dr. Necdet TOSUN)
3 Mahir İZ: “O, Hazret-i Sâmi’dir. Biz devr-i padişahtan beri neler gördük neler, fakat böylesine tesadüf etmedik!” (Sâdık DÂNÂ, Sultânü’l-Ârifîn eş-Şeyh Mahmûd Sâmi RAMAZANOĞLU, Erkam Yayınları)