AĞLARSIN HÜSEYİN’İM!
Saltuk Buğra BIÇAK saltukbugrabicak@gmail.com
Rasûlümün reyhanı, Haydar-ı Kerrâr gülü,
İslâm’ın mert neferi, nevbaharın bülbülü,
Nezâfetin mest eyler, şu nâzenin sümbülü.
Sadâkat pınarından, çağlarsın Hüseyin’im,
Kerbelâ yüreğimde, ağlarsın Hüseyin’im!
İki Cihan Güneşi, ağlasan üzülürdü,
Mü’minlerin kalbinden, kanlı yaş süzülürdü,
Boynu bükük kardelen, kuytuda büzülürdü.
Hüznün son kuşlarını, eğlersin Hüseyin’im,
Kerbelâ yüreğimde, ağlarsın Hüseyin’im!
İki Cihan Serveri, insanlığa duyurdu:
«Hüseyin’i seveni, Allah sever.» buyurdu.
Aklı olan uyanır, nasipsizler uyurdu.
O sarsılmaz dengeyi, sağlarsın Hüseyin’im,
Kerbelâ yüreğimde, ağlarsın Hüseyin’im!
Bir avuç kızıl toprak aldı, melek vararak,
Kokladı Rasûlullah; gam kokuyordu toprak,
Ehl-i Beyt’in dalından, can düştü yaprak yaprak.
Ölümü, yaşamaya yeğlersin Hüseyin’im,
Kerbelâ yüreğimde, ağlarsın Hüseyin’im!
Karanlık ufkumuzda, parlar kamer cemâlin,
Düşmeyen bir kaledir, sadrımızda kemâlin,
Ardından gelenlere pusula hem ahvâlin.
Aşkınla sözlerimi, zağlarsın Hüseyin’im,
Kerbelâ yüreğimde, ağlarsın Hüseyin’im!
Şehâdetin içimde, açar derin bir yâre,
Merhemini bulmaya, hâzık hekim bîçâre,
Biter ömür orucun; bayram olur aşûre.
Âşıkların bağrını, dağlarsın Hüseyin’im,
Kerbelâ yüreğimde, ağlarsın Hüseyin’im!
Otuz üç mızrak, otuz üç de kılıç darbesi…
Kanıyor şerha şerha hissiyâtın türbesi.
Ey Kerbelâ Şehîdi! Kardeşliğin kubbesi!
Ümmet-i Muhammed’i bağlarsın Hüseyin’im,
Kerbelâ yüreğimde, ağlarsın Hüseyin’im!