NİSAN YAĞMURU…

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)

Sevmez mi hassas bir insan, yağmuru?

Hele ki can veren Nisan yağmuru…

«Rabbimle ahdi pek taze!» diyerek;

Severdi Rasûl-i Zîşan, yağmuru…

 

Asırları buldu derindi sükût,

Fetretti kuraklık, vahiydi umut,

Cebrâil kanadı, ufukta bulut;

Gül kalbine yağdı, Kur’ân yağmuru…

 

Yağdı da cihânı eyledi gülzâr,

Buz tutmuş çöllerde, ebedî bahar,

Dinmedi, görürsen bak hâlâ yağar;

Hikmet, ibret, mânâ, irfan yağmuru…

 

Rikkatti, gözleri nemlendirirdi,

Rahmetti, çölleri çimlendirirdi,

Öyle cömert, sağnak sağnak verirdi;

Var mı O’nun gibi ihsan yağmuru?

 

Yağmur misaliydi, Hak’tan rahmete,

Rahmete vesile olan ümmete,

Dinmez heyecana, içten gayrete;

Başı ashab, sonu ihvan yağmuru…

 

Her yağmur duâsı, na‘t ile yoldaş,

Kurumasın Tâlî, gözlerdeki yaş,

Çisil çisil ağla, ummâna ulaş;

Vuslata yol versin, hicran yağmuru…