SON DARBE
M. Nihat MALKOÇ mnm61mnm@hotmail.com
-252 yiğidin aziz ruhlarına rahmetle-
Zemherîyi yaşadık temmuzun sıcağında,
Halk meydanı doldurdu, yurdun dört bucağında.
Bir düğmeye basıldı, okyanus ötesinden,
Yiğitlik, halka mîras kalmıştır dedesinden.
Sahneye konulmuştu, emperyalist bir oyun,
Ey batının uşağı, zaten kurumuş soyun!
Üniformalı hâin, bomba yağdırdı «üs»ten,
Gül kokulu vatanım, çok çekti bu virüsten.
Çavuş, Pensilvanya’yı kendine in edindi,
Batıya biat etti, kinini din edindi.
Haçlıya hizmet etti Siyonizm’in uşağı,
Seviyesini sorma, çukurdan da aşağı!
Kriptolarda vardır, takiyye ustalığı,
Bir kez daha nüksetti, ihânet hastalığı.
Emperyalist ABD, hâine verdi gazı,
İmamın cübbesiyle, pazarladı papazı.
Ümmete çetin ceviz, kefereye kul oldu,
Tedâvülden kalkınca, bir akşamda pul oldu.
Her pisliğe bulaşır, farkı yoktur sinekten,
Dünyada hiç kimseye, hayır gelmez dönekten.
Kırılmaya mahkûmdu, hâinlerin sopası,
Millete kan kusturdu, Amerikan sıpası.
Halka husûmet duydu, şirin göründü garbe,
Millet birlik oldukça, bir daha olmaz darbe!
Pentagon’un askeri, ümmete kurşun sıktı,
Önüne ne kattıysa, târumâr etti, yıktı.
Ebrehe akletmedi, Ebâbil kuşlarını,
Aklı başına geldi, yiyince taşlarını.
Önce bir karaltıydı, gittikçe görüldü net,
Bu millet görmemişti, böyle rezil ihânet.
Bayrağı alan koştu; genci, kızanı, kızı,
Başka renge gerek yok, rengimiz kan kırmızı.
Sokağı yurt tutanlar, korku nedir bilmedi,
Bu kutlu yolculukta, giden geri gelmedi.
İstanbul ayaklandı, sis çöktü Ankara’ya,
Ecnebînin dölleri, tuz ektiler yaraya,
Toprağa aktı kanı, millet bedel ödedi.
Bir şey olmamış gibi, alçak batı ne dedi?
Şehidlerin ardından, çocuklar öksüz kaldı,
Çınar dimdik ayakta, zannetme köksüz kaldı.
Bayrağın gölgesinde, savuşturuldu illet,
Vatan hâinlerini çöplüğe gömdü millet.
Yürüdü hâin sürü, bir meczubun peşinden,
Uçurumdaydı zâlim, uyanınca düşünden.
Ne sürprizler bekliyor, alçakların şefini,
Milletim birlik oldu, korudu şerefini.
Hizmet verdiği malûm, adını koydu hizmet,
Halka kafa tutana, ders olsun bu hezimet!
Zâlimler oturmuşken, batının kucağına,
Kafa tuttu yiğitler; tankına, uçağına.
Halka nefret kusanlar, afyon almış gibiydi,
Yurdun umutlarını, çekip çalmış gibiydi.
Eşkıyâlar, askerin kılığına girmişti,
Gecenin karanlığı, sinirleri germişti.
Milletin kardeşliği, yürekten sildi gamı,
15 Temmuzlar artık Demokrasi Bayramı!
Birliğe tuzak kurup, köprüleri attılar,
Şehir eşkıyâları, yolları kapattılar.
Yüz binlerin önünde, duramadı hâinler,
Hesap eyleyemedi, neticeyi kâhinler.
Vatanın bir taşına, ipotek koyulamaz,
Hâin derin uykuda, bir daha ayılamaz!
Kalpte îmân ışığı, karanlıkları boğdu,
On altı temmuz günü güneş bir (b)aşka doğdu!
Yurduma fedâ olsun; varım yoğum, bu beden!
Tarih boyu kazanan, çıkmış mıdır darbeden?
Hiçbir kuvvet yıkamaz, devletin ocağını!
Toprakla doldur Rabbim, hâinin kucağını!
Meydanlar doldu taştı, öfke ipi gerildi,
Halka karşı durana, iyi bir ders verildi.
Vatana kurban olan milletin, yüzü aktır,
Karanlığa aldanma, vakit kutlu şafaktır.
Darbeci alçaklara, darağacı kurulsun!
Hıyânet yazanların, kalemleri kırılsın!
O bitmeyen gecede, millet gördü ezâyı,
Hıyânet odakları, çekecektir cezayı!
Millet unutmayacak, kahpenin döllerini,
Rabbin cennete aldı, o gonca güllerini!
Ümmetin son kalesi, hep böyle birlik kalın!
Arslanların yurdunda, yeri yoktur çakalın!..