GÜNEŞİ YAKAN ORDU
M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com
Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et!
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.
(M. Emin YURDAKUL)
Bunca vahşete karşı, daha ne bekliyorsun?
Çaldır mehter marşını, kaldır ayağa yurdu!
Hangi korkuyla güne, haftayı ekliyorsun?
Yanıyorken sağ yanım, susmanı kim buyurdu?
Ovalarında sümbül, gelincik, nevruz, lâle,
Yitirdi kokusunu, mevsim şaştı bu hâle.
Zeval gelmesin diye dalgalanan hilâle,
Nerde kaldı, gelmedi güneşi yakan ordu!
Mazlumların umudu, duâsıydın açların,
Destanını okurdu çiçeği alıçların.
Tevhîdin sancağına sevdalı kılıçların,
Şavkı; karşı dağlara, yamaçlara vururdu.
Yetimin hıçkırığı, gönüller yaktığında,
Ecdat kıbleye doğru, kıyâma kalktığında,
El açıp, kâinâta hikmetle baktığında;
Toprakta tohum çatlar, dalda yaprak kururdu!
Nizâm-ı âlem için and içtiğin zamana,
Gül kokusu karışır, yayılırdı cihana.
Tekbir nidâlarıyla indiğinde meydana,
Düşmanda atan nabız, damarda kan dururdu!