GURBET
Basri DOĞAN basridogan@hotmail.com
Tükenir zannettim yol adım adım,
Meskeni olmayan seferîyim ben.
Akılla esrârı kavrayamadım,
Âlemin özeti, cevheriyim ben.
Rüzgârla göklerde uçarcasına,
Kapılma dünyanın ihtirasına.
Gönül pazarında dostun hasına,
Kırılan kalplere müşteriyim ben.
Aşk ile yoğrulan pişmiş çamuru,
Taşırsın bir ömür sılaya doğru.
Gönül dergâhına sızan dupduru,
Hasretin dâimî ezberiyim ben.
Güneşte kavrulan topraktan beter,
Gönlümde yağmurun buğusu tüter.
Rûhum vatanına kavuşmak ister,
Gurbette savrulan serseriyim ben.
Cemreler düşünce girer bahara,
Kalbimde değişir ışık, manzara.
Sûretim akseder sırlı camlara,
Bir kemik yığını, bir deriyim ben.
Hesapla dönse de akrep, yelkovan,
Şafağı olmayan gecedir zaman.
Asırlar öncesi çağlardan kalan,
Sevdanın vîrâne eseriyim ben.
Efkârım toplanıp gelse dilime,
Gönlümde silinir cümle, kelime.
Bırakın ne olur kendi hâlime,
Közlenen ateşin külleriyim ben.
Sınansam bin kere, kalsam tekrara,
Gönlümün hevesi olmaz fîrâra.
Cefâdır ettiğin dersem dîdâra,
Cihanda en fena müfterîyim ben.
Kalemle, kelâmla olsa îzâhı,
Gam ile beklemez kimse sabahı.
Mecnûn’un çöllere yayılan âhı,
Dağılmış müsvedde defteriyim ben.
Yüreğim tadınca derin hicranı,
Yönelir menzile, izler kervanı.
Seherde açılan gülün hayranı,
Kederli bülbülün benzeriyim ben.