«İşte Mü’min Böyle Olur!»

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK AHDE VEFÂ Hazret-i Ömer’in hilâfeti zamanıydı. Halîfenin huzûruna birkaç kişi arz-ı hâl etmek için girdiler. İki delikanlı, bir başka genci kollarından derdest etmiş, aralarında tutuyorlardı. Belli ki, ondan şikâyetçiydiler. Halîfe mâruzatlarını sordu. Önce iki delikanlı derdini anlattı: “–Biz, iki kardeşiz. Bu getirdiğimiz kişi; babamızı, katletti. Babamız, kavmi ve kabîlesi arasında sevilen ve sayılan temiz ahlâklı bir […]

Continue reading »

HAZRET-İ TULEYB -6-

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Hazret-i Tuleyb -radıyallâhu anh-; her geçen gün kendini daha iyi yetiştiriyor, sevgili annesi ile beraber sürekli yeni şeyler öğrenmeye çalışıyordu. Rasûlullah -aleyhisselâm-’dan duyup öğrendiklerini sevgili annesine de anlatarak sürdürdükleri bu çalışma ile evleri bir okul hâline gelmişti. Çok ciddî olumlu gelişmelerin yanında, çok vahim gelişmeler de oluyordu. Hazret-i Tuleyb’in şansından mıdır nedir, sürekli hareketli ortamlarda […]

Continue reading »

MEHMED ÂKİF’İN ATA YURDUNDA… -1-

YAZAR : Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA* osmancetinkaya@sdu.edu.tr KOSOVA DENİLİNCE… Kosova, Murad Hüdâvendigâr’ın zaferle çıktıktan sonra şehid edildiği I. Kosova Savaşı’ndan (1389) beri bir İslâm diyarı. Sultan Murad, yüreğini Kosova’nın bekçisi olarak Meşhed’de bırakırken; bedenini Anadolu’ya göz kulak olması için Bursa’ya naklettirmiş. Böylece, Kosova ve Anadolu mübârek şehidimizin şahsında; bu cihanda kardeş olmuş. Kosova’da İslâm izleri, Osmanlı’dan da öncesine uzanıyor. Hoca […]

Continue reading »

DÎVAN ŞİİRİNDE ATOM

YAZAR : İlyas KAYAOKAY kayaokay_2323@hotmail.com Cevher-i ferd iken ey gāfil bu cümle mümkinât Nice taksîm olduğun fehm etmeğe sarrâfa gel!.. (Hayâlî) Zâtını «âyînelerde nihân» olarak cihana arz eden Mevlevî Neşâtî Dede (ö. 1674) mevzuya şairlik kabiliyeti hususunu davet eylediği zaman; ev sahipliğini, hicvin kadehini kurutan Nef‘î ile birlikte üstlenir. Nef‘î; Dede için, fantastik kurgularda karşımıza çıkan «kişiyi görünür kılan toz» […]

Continue reading »

İHTİYAT VE HEMENCİLİK -1-

YAZAR : Ahmet ZİYLAN 20-25 yaşlarında iken, küçük bir kitap okumuştum. Amerikalı bir yazar tarafından yazılmış, Türkçeye çevrilmiş, 50-60 sayfalık bir kitap. Adı da; «Başarılı Olma Kitabı» yahut, «Zengin Olmanın Sırları» gibi bir şeydi. Ben de birkaç kere okudum. Yazar bu eserde; aklımda kalan şöyle bir hâtırayı anlatıyordu: Bir Amerikan kasabası… Bir kovboy, atını dışarıya bağlar ve bir dükkâna alışverişe […]

Continue reading »

SUÇLAMAK İÇİN DEĞİL ANLAMAK İÇİN DİNLEMEK!

YAZAR : Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Uzaklarda bir köyde bir kadın varmış. Hamile iken kocasının ölmesi üzerine; tek başına kalmış. Kendisine arkadaş olur diye dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlamış. Gelincik, kadının yanından bir an bile ayrılmazmış. Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşmış. Birkaç ay sonra kadının çocuğu doğmuş. Tek başına tüm zorluklara göğüs […]

Continue reading »

ABDÜLEHAD NÛRİ EFENDİ

YAZAR : Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «Dünya, aşk-ı ilâhîye mübtelâ olanlar için zindan hükmündedir!» ABDÜLEHAD NÛRİ EFENDİ Abdülehad Nûri Efendi; gözü mâsivâyı görmeyen âşık ile, sevgisini Allah’tan başkasına da tahsis edebilen zâhid arasında fark olduğunu söyler. Âşık; gayesi uğruna, aşkın zorluk ve meşakkatlerinden, mâşûka giden yolun dikenlerinden zevk duyar. Ona aşkın bâdesi lezzet verirken, zâhid ondan acı tadar. İşte bu yönüyle, […]

Continue reading »

Duraklama Dönemi (1579-1699)

YAZAR : Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com ZİTVATOROK BARIŞINDAN SONRA OSMANLI’DA GENEL DURUM Osmanlı merkezî yönetiminde var olan siyasî istikrarsızlık, on yedinci yüzyıl boyunca artarak devam etti. I. Ahmed’in genç yaşta vefat etmesi ve saltanat için yetişkin evlât bırakmaması üzerine; Osmanlı tahtına 26 yaşında dimâğen hasta olan birâderi I. Mustafa, devlet geleneklerine aykırı olarak çıkarıldı. Fakat aklî melekelerindeki rahatsızlık saklanamaz hâle geldiğinden, […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler –
KABRİN LİSANI

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Ömer bin Abdülaziz -rahmetullâhi aleyh-, 679 yılında Medine’de doğdu. Annesi, Hazret-i Ömer’in torunudur. Medine’de Enes bin Mâlik, Abdullah bin Câfer -radıyallâhu anhümâ-, Saîd bin Müseyyeb ve benzeri büyük âlimlerden ders aldı. Ömer bin Abdülaziz, 706’da vali olarak tayin edildiği Hicaz’da âdil idaresiyle göz doldurdu. 717 yılında (Hicrî 99) halîfe Süleyman bin Abdülmelik vefat edince, […]

Continue reading »

Şiir Diliyle Hadisler -25-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) لَوْ يَعْلَمُ النَّاسُ مَا فِي النِّدَاءِ وَالصَّفِّ الْأَوَّلِ ثُمَّ لَمْ يَجِدُوا إِلَّا أَنْ يَسْتَهِمُوا عَلَيْهِ لَاسْتَهَمُوا، وَلَوْ يَعْلَمُونَ مَا فِي التَّهْجِيرِ لَاسْتَبَقُوا إِلَيْهِ، وَلَوْ يَعْلَمُونَ مَا فِي الْعَتَمَةِ وَالصُّبْحِ لَأَتَوْهُمَا وَلَوْ حَبْوًا “İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar fazîletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek zorunda kalsalardı kur’a […]

Continue reading »
1 198 199 200 201 202 272