Kur’ân’dan İktibas İlhamlar -18- LÜTUF DA AF DA SEN’DEN!..

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) اِذَا جَٓاءَ نَصْرُ اللّٰهِ وَالْفَتْحُۙ ﴿1﴾ وَرَاَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ ف۪ي د۪ينِ اللّٰهِ اَفْوَاجًاۙ ﴿2﴾ فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُۜ اِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا ﴿3﴾ “Allâh’ın yardımı ve zaferi gelip de; İnsanların bölük bölük Allâh’ın dînine girmekte olduklarını gördüğün vakit; Rabbine hamd ederek O’nu tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.” (en-Nasr, […]

Continue reading »

TADAN BİLİR

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Herkes verir de telkini, ancak tadan bilir. En zirvenin de fevkini ancak tadan bilir. Târîfe sığmıyormuş o eşsiz müşâhede; Rûhun kanatlı şevkini ancak tadan bilir. Kalbin; cihânı, cenneti, her vârı terk edip, En sonda terki terkini ancak tadan bilir. Hakk’ın; yolunda bir adım atmış velî kulu, Refref hızıyla sevkini ancak tadan bilir… Sen tatmadın […]

Continue reading »

ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -23-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) أَلَا وَإِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ ، أَلَا وَهِيَ الْقَلْبُ “Haberiniz olsun ki, bedende bir et parçası vardır. O sâlih olursa bütün beden iyi olur; o bozuk olursa bütün beden bozuk olur. İşte o, kalptir.” (Buhârî, Îmân, 39) Vardır vücutta bir uzuv, insâna can verir: […]

Continue reading »

ENSÂR OLALIM…

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Geldik Sana hicranla yanan dillerle, Nûr Ahmed’inin yaktığı kandillerle… Yâ Rab! Yine kan kusturuyor Ebreheler, Kahreyle şu kör zulmü ebâbillerle… Yangın yeridir bağrı bugün ehl-i dilin, Kan doldu mübârek güne kātillerle… İçten yanıyor bir de gönül kavruluyor; Cellâtlarının âşığı gāfillerle… Bîçâre muhâcirlere düşman kesilen, Cânîlere hâmî nice bencillerle… Yâ Rab! Yine Taptukları gönder, göster; […]

Continue reading »

ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -22-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) لَوْلَا الْهِجْرَةُ لَكُنْتُ امْرَأً مِنَ الْأَنْصَارِ “Eğer hicret olmasaydı ben ensardan biri olurdum.” (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 2) «Ben de ensardan olurdum, bana farz olmasa hicret.» Ya muhâcirce tevekkül ya da ensardaki îsâr… Biri Allâh’a sığınmak, biri Hak nâmına hizmet; Ya muhâcir olacak kul, ya muhâcirlere ensar!.. vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilâtün (fâilâtün)

Continue reading »

EZELÎ SANAT

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Tâ ezelden bu sanat, tâ ebede… Her şeyin ismi, özel tesmiyedir. İnce hikmette mecâzî perde, Her ibâdette isim tevriyedir. Arafat vakfesi Yevmü’l-Arefe… Mârifet yoksa meşakkat niyedir? Hak huzûrunda duruştur vakfe, Her vazîfeyle bu sır kâfiyedir. Kuvvet ister ne yamandır, vakfe, Çıkmadan önceki gün Terviye’dir… Varabilsin diye en zor hedefe… Develer, bol suya kansın diyedir… […]

Continue reading »

ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -21-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) كُلُّ اُمَّت۪ى يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ إِلَّا مَنْ اَبٰى، قَالُوا: يَا رَسُولَ اللّٰهِ، وَمَنْ يَأْبٰى؟ ، قَالَ: مَنْ اَطَاعَن۪ى دَخَلَ الْجَنَّةَ، وَمَنْ عَصَان۪ى فَقَدْ اَبٰى. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “–İstemeyenler dışında, ümmetimin tamamı cennete girer.” buyurdu. Bunun üzerine; “–Ey Allâh’ın elçisi, cennete girmeyi kim istemez ki?” denildi. Peygamber Efendimiz; “–Bana itaat edenler cennete girer, bana […]

Continue reading »

SEN HÜRSÜN EY KARDEŞİM!

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) -Seyyid Kutub’un «Ahî Ente Hurrun» Kasîdesinden Seçme Beyitleri Türkçe Söyleyiş- Sen olsan da zindanda mahkûm esir, Güvercin kadar hürsün ey kardeşim, Kelepçeyle, zincirle susmaz fikir; İnancın kadar hürsün ey kardeşim… Zararsız bütün kulların hîlesi, Sen Allâh’a tam bağlı kulsan eğer, Yok et sen karanlık saçan ahbesi, Birazdan ufuktan fecirler doğar… Vuruldun velâkin o alçak […]

Continue reading »

ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -20-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) اِتَّقِ دَعْوَةَ الْمَظْلُومِ فَاِنَّهُ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ اللّٰهِ حِجَابٌ. “Mazlumun bedduâsını almaktan son derece çekin, çünkü onun bedduâsı ile Allah arasında bir perde yoktur!” (Buhârî, Zekât 41, 63; Müslim, Îmân 29, 31) Mazlum kulun âhından uzak dur ve sakın! Hiç perde yok Allâh’a, onun âhı yakın! vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûl

Continue reading »
1 2 3 4 5 6 7