O’nun Aşkıyla Hıçkıra Hıçkıra AĞLAYAN HURMA DALI

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Nasıl dönerse ışık çevresinde pervâne, Bakıp Muhammed’e ashâb olan da, mestâne, Bölük bölük koşuyor, artıyordu her lâhza, Dolup da taştı nihâyet gönül gönül Ravza. Fakat ki görmesi zorlaştı arka saftakinin, Rasûl’ü hutbe verirken huzurla görmek için, Gönüller etti niyâz, ümmetin o seyyidine, İzin verince O, minber yapıldı mescidine, Sevindi sevgili ashâbı, çünkü Can Gülü’nü, Görüp de […]

Continue reading »

YÜCE PEYGAMBERİM’E

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) Bir ay doğdu Mekke’de, nurlandı tüm gönüller, Bir gül açtı sahrâda, bahara döndü çöller. Teşrifiyle dünyaya, bolluk bereket indi, Dağ-taş bütün kâinat bir bir hareketlendi Fakat O gül yüzlüye, dünya rahat vermedi, Feda olurken canlar, taş yürekler görmedi, Bazen alay, işkence, bazen Uhud’du hüzün Kalbi rahmetle çarpar, ümmeti için üzgün Dostlarının vefatı, dağladı ciğerinden Müşriklerin azabı, […]

Continue reading »

YÂ RASÛLÂLLAH! -sallâllâhu aleyhi ve sellem-

Mustafa Necati BURSALI Cemâl-i yâre âşık, Benim, yâ Rasûlâllah! Ahmed Muhtâr’e âşık, Benim, yâ Rasûlâllah! Bakma yüzde karama, Benim, yâ Rasûlâllah! Derman Sen’de yarama, Benim, yâ Rasûlâllah! Zaif, muhtâc-ı himmet, Benim, yâ Rasûlâllah! İşte bîçare ümmet, Benim, yâ Rasûlâllah! Bülbül gibi zârım var, Benim, yâ Rasûlâllah! Nice intizârım var, Benim, yâ Rasûlâllah! Sanki bir kırık testi, Benim, yâ Rasûlâllah! Çöller […]

Continue reading »

MAHCÛBUM YÂ RASÛLÂLLAH!

Evvelden mübarek topraklara gidiş aylarca sürerdi. Aşk kervanları yolda yana yana pişer ve huzûr-i Rasûlullâh’a öyle çıkarlardı. Bizler ise, uçakla çok kısa bir zamanda kendimizi O’nun eşiğinde buluyoruz. Hasretiyle bütün bütün yanamadan, pişemeden… O’nun bizden beklediklerini hazırlayamadan… Bu seneki Ramazân-ı şerifte bu gerçeği derinden hissederek O’nun mübarek eşiğinde ancak itiraf-ı acz edebildim. SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Görenle görüştüğün mübârek eşiğine, […]

Continue reading »

-Ebced Değeri 92 Olan «Muhammed» İsm-i Şerîfine 92 Beyit- Hazret-i Peygamber’in Yüce Vasfı Şânında AŞK KASÎDESİ

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Önce âşık bülbülün kalbinde fermân oldu aşk, Sonra Güller Şâhı’nın şevkiyle îlân oldu aşk!.. Duydu hiç yokken, o an, var oldu bin bir kâinat, On sekiz bin âlemin tahtında sultân oldu aşk!.. Rûhu, rûhundan cemâlin, aldı bir kutsî nefes, Ölse topraktan bedenler, ölmeyen cân oldu aşk!.. Kâkülünden, gamzesinden, oldu zâhir en güzel, En güzelden […]

Continue reading »

Hazret-i Bilâl’in Ezânı

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ümeyye bin Halef’in vardı zenci bir kölesi, Bilâl’di ismi, sulardan güzeldi, gürdü sesi. Rasûl’ün aşk ile cân attı Hakk’a dâvetine, Ümeyye, kızdı bu parlak gönül hidâyetine. «Ne hakla eyledin îman?» deyip de etti cefâ, Bilâl’se her şeye rağmen özünde Hakk’a vefâ, «Ehad, ehad» dedi şirkin alev alev közüne, «O bir, O bir!» diye haykırdı müşriğin yüzüne! […]

Continue reading »

Devr-i Saadette Ravza’daki Son Ramazan Bayramını Tasvir

SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) Ulvî mânâsıyla bayram, ruhlara lutfedilen mânevî kanat. Çilelerden huzura uzanan semâvî bir sırat. Ölümün, sonsuz diriliğe çevrildiği ân-ı vuslat. Şimdiki tecellîsi itibarıyla Hüsn-i Mutlak’ın cemâl ufkunda geçen ve fânîlik perdelerinin ötesinde yaşanan bir müjde-i hayat. Bu mâverâî anlar, Ravza-i Mutahhara’da olursa daha engin ve daha âlâ bir mânâ kazanmakta. Zira Hazret-i Peygamber’in bayram meclisine dâhil olmak, şimdiden […]

Continue reading »

Muhabbet Yağmuru

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Virân oldum bu hasretten harâbım yâ Rasûlâllah!.. «Dahîlek»tir benim her an hitâbım yâ Rasûlâllah!.. Garîbim, hastayım, bîçâreyim, bir tek şifâ Sen’de… Kabûl et cânı, dinsin ıstırâbım yâ Rasûlâllah!.. Muhabbet yağmurun gönlümde gül-sümbül yetiştirsin; Sen olmazsan, çorak, ıssız türâbım yâ Rasûlâllah! Ateşlendim, susuz kaldım firâkın kerbelâsında… Kerem et kevserin olsun şarâbım yâ Rasûlâllah!… Şefâat sancağından ayrı düşmek […]

Continue reading »

Yâ Rasûlallah

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) -Üsküdârî Nasûhî Dede Efendi’ye Nazîre- Her tahiyyat, Hak Teâlâ’dan selâm, Kısmetindir yâ Rasûlâllah Sen’in. Hak katından indirilmiş son kelâm, Hüccetindir yâ Rasûlâllah Sen’in. Tam övülmüş hem müsemmâ, hem isim, Meth-i Hak’tır, hem raufsun, hem rahîm, Nur kalem hulkun için yazmış «azîm» Hilkatindir yâ Rasûlâllah Sen’in! Hakkı haksızdan söküp ihkāk eden, Kalbi nefsin putlarından pâk eden, Bedri […]

Continue reading »
1 2 3 4