SEYAHAT YÂ RASÛLÂLLAH!

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com Hazret-i Âdem’den bugüne kadar, Taşlarla doludur bizim yolumuz! Zirveye koşarken uçurumlar var, Kaşlarla doludur bizim yolumuz… Seyahat etmeyi ibâdet bilmiş, Geriye dönmeyi defterden silmiş, Hak rızâsı için fedâ edilmiş, Başlarla doludur bizim yolumuz… Her bir adım ömrümüzü delse de, Kör şeytanlar aklımızı çelse de, Eninde sonunda bahar gelse de, Kışlarla doludur bizim yolumuz… Nedir kardaş, bu […]

Continue reading »

SEN’İ SEVİYORUZ

Lâtif MAHMAT «Kişi sevdiğiyle beraber» dedin, Sen’i seviyoruz yâ Rasûlâllah… Kalbimizde eksik olmasın sevgin, Sen’i seviyoruz yâ Rasûlâllah… Sen ki yaratılmış en büyük lider, Nebîler de Sen’den şefâat diler. Rüyada mübârek yüzünü göster, Sen’i seviyoruz yâ Rasûlâllah… «Kün!» emriyle önce Sen’i yaratmış, Ve nûrundan âlemleri var etmiş, Sen’i sevenleri bahtiyar etmiş, Sen’i seviyoruz yâ Rasûlâllah… İhsandır, şereftir, devlettir sevgin; Çatlak […]

Continue reading »

O (S.A.S) GELMEDEN ve GELİNCE…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Hudâ, bilinmeyi takdîr edince vakt-i ezel, Yarattı Nûr-i Muhammed denen hilâli özel. Sırayla Âdem’i halk etti şânı hürmetine, Yarattı sonra da Havvâ’yı, koydu cennetine. Buyurdu: «Şart-ı mihirdir nikâh için salevat.» O Can Muhammed’e onlar, üçer kez etti salât. El açtı Hazret-i Âdem, düşünce cennetten: “Muhammed aşkına Yâ Rab, bağışla bizleri Sen!” Hudâ buyurdu: “Muhammed ki olmasaydı […]

Continue reading »

GETİRSİN NURLU RÜZGÂRLAR…

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) tali@yuzaki.com Sen’in uğrunda can vermek, «deva»mdır yâ Rasûlâllah!.. Cefâ zannetmesin nâdan, «safa»mdır yâ Rasûlâllah!.. Sorar hâin; «Diler miydin Nebî’n olsaydı çarmıhta?» Ne insafsız, ne gãfil bir meramdır yâ Rasûlâllah!.. Diken yaklaşmasın aslã, mübârek pâ-yi Mahmûd’a… Canım kurban, fedâ olsun, «dua»mdır yâ Rasûlâllah!.. Bulunmaz böyle müstesnâ muhabbet harcı âlemde; Delîlin halka ashâb-ı kiramdır yâ Rasûlâllah! Bu dünyâdan […]

Continue reading »

-Kâinâtın Kalbi Olan Medîne-i Münevvere’de- NEBİYY-İ MUHTEREM’İN BİR GÜNÜ…

SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) Senin, düşün ki, nasıl geçti ömrünün bütünü, Nebiyy-i Muhterem’in bak, nasıl geçerdi günü: Derinleşen gecenin, ufku kaplayan seheri, Uyandı Nurlu Rasûl’ün ışıl ışıl kameri. Ki zâten uykuya dalmazdı kalb-i Peygamber, Hitâb-ı Rabbi, iletmişti çünkü şöyle haber: “Ey örtünüp bürünen! Gündüzün telâşı ve halk, Uzun uzun alıkor; Sen, Benim için gece kalk! Ben’imle leyl-i berâberliğin nasîbi özel, Özelde […]

Continue reading »

SEN’İ ARAR GÖZLERİM

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Yıkanır karanlıklar Hira’nın nurlarıyla, Sen’i arar gözlerim Nisan yağmurlarıyla. Çoğalır umutlarım dalgalar sayısınca, Sen’i arar gözlerim ummanın kıyısınca. Vuslat rüyâlarım var yıldızların yurdunda, Sen’i arar gözlerim her cemrenin ardında. Sen gönülde sürûrsun, salevat dudaklarda, Sen’i arar gözlerim gül renkli şafaklarda. Huzur dolu nağmesin bülbüllerin sesinde, Sen’i arar gözlerim düşen kar tanesinde. Sîneleri pak eden kevserin sahibisin, Sen’i […]

Continue reading »

HAZRET-İ PEYGAMBER’İ ZİYARET
-63 kutlu yıla 63 mutlu beyit ve bir gazel-

SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) *Büyük harfle yazılan kelimeler, Türk edebiyatında Peygamber Efendimiz için kullanılmış; dînî, tasavvufî ve aşk kaynaklı isim ve sıfatlardır. Es-selâm, ey FAHR-İ ÂLEM, es-selâm ey MUSTAFÂ, Es-selâm ey KÂİNÂTIN KALBİ, ey SONSUZ SAFÂ; Tâ ezelden giymeden ten, cân olup geldim Sana; Arza düştüm ayrılıktan kan olup geldim Sana! Hakk’ı bildim n’eylemiş, EVVEL ve ÂHİR eylemiş, Enbiyâlar söylemiş; şâdân […]

Continue reading »

SENİ SEVİYORUZ

Lâtif MAHMAT “Kişi sevdiğiyle beraber” dedin, Sen’i seviyoruz yâ Rasûlâllah! Kalbimizde eksik olmasın sevgin, Sen’i seviyoruz yâ Rasûlâllah! Sen ki yaratılmış en büyük önder, Nebîler de Sen’den şefaat diler, Gül yüzünü düşte bize de göster; Sen’i seviyoruz yâ Rasûlâllah! «Kün!» emriyle önce Sen’i yaratmış, Ve nûrundan âlemleri var etmiş, Sen’i sevenleri bahtiyar etmiş; Sen’i seviyoruz yâ Rasûlâllah! İhsandır, şereftir, devlettir […]

Continue reading »

YANDI GÖNLÜM KÜLE DÖNDÜ!

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) 2008/1429 hac vakti. Kurban Bayramı’nın son demleri. Medine’den bir Peygamber âşığı aradı. Hicaz semâlarından yanık bir selâm esti. Bu selâmla gönlümün yangını daha bir alevlendi. Rûhum, Medine iklimine uçabilmek için çırpınmaya başladı. Seyran arzusuyla çırpındı, çırpındı. Uzak düşmüş ten kafesinden kurtulup da gidemeyen gönlümün hâli, diğer gidemeyenlerdeki gibi fokur fokur bir hasret çağlayanına dönüştü. Aktı, aktı, […]

Continue reading »

ŞEFÂAT YÂ RASÛLÂLLAH!

Sadettin KAPLAN Her lâhzada zaman Sen’sin, Şefâat yâ Rasûlâllah!.. Kurtuluşa güman Sen’sin, Sen’de huzur, Sen’de salâh; Şefâat yâ Rasûlâllah!.. Gördük canı açıp teni, Sildik nefsimizden «ben»i, Bildik ve anladık; Sen’i Sevenleri sever Allah; Şefâat yâ Rasûlâllah!.. Sen ey Allah Sevgilisi, Sil gönlümüzdeki isi, Vursun kalbinden iblisi Îman denen özge silâh; Şefâat yâ Rasûlâllah!.. Ümmet dediğin de beşer, Sapıtıyor üçer-beşer… Mahşer […]

Continue reading »
1 2 3 4